Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6846
Karar No: 2016/1208
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6846 Esas 2016/1208 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6846 E.  ,  2016/1208 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Temlik eden davacı vekili, taraflar arasında imzalanan elektrik sayaçlarına ait endeks okuma sözleşmelerinden doğan bazı kodlara ait hizmet bedelleri ödenmediğinden, 2010-65395, 65385, 65392, 65414 no"lu İKN sözleşmelerinden doğan toplam 40.000,000 TL asıl, 7.000 TL KDV alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, temlik alan vekili, 21.01.2014 tarihinde talebi ıslah ederek alacak miktarını 355.797,32 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı vekili, "abone tahliye" durum kodunda 9, "daire boş" durum kodunda 12, "bina yıkık" durum kodunda 13 ve "sayacı okuyup idareye geliniz" durum kodunda 11 kod"lu aboneler için tahakkuk oluşturulamadığından istihkak ödemelerinin yapılamadığını ve tahakkuk yapılmasından meydana gelen hak edişin davacıya istihkakları içerisinde ilgili aylarda ödendiğini, dava konusu hizmet alım ihalelerinde ilgili dönemlere ait hak ediş raporlarının firma tarafından herhangi bir şerh olmadan yüklenici olarak imzalandığını, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmelerin iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğinde olduğu, Borçlar Kanunu"nun 81. maddesi gereğince karşılıklı edim içeren sözleşmelerde borçların aynı anda ifa edilmesi karinesinin mevcut olduğu, doğruluk ve dürüstlük kuralları gereğince taraflar arasında eşitliğin sağlanması bakımından kendi edimini ifa eden davacının davalıdan da karşı edimini ifa etmesini talep etme hakkına sahip olduğu, davalının davacı tarafından yapılan ihbarların ve hizmet bildirimlerinin doğru olup olmadığını iyiniyet kuralları içinde değerlendirip tutanağa bağlaması ve gereken ücretleri tahakkuk ettirip davacıya ödemesi gerektiği, davalının makul süre içerisinde bu hizmetleri inceleyip tahakkuk bağlamadığı gibi hizmet bedelinin ödenmemesine ilişkin davacıda kusur bulunduğuna dair herhangi bir bilgiyi de dosyaya sunmadığı, gerçeğe aykırı herhangi bir hizmet bildiriminin bulunduğunun da iddia edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu 9,11,12,13 no"lu hizmet kodları için 03.01.2011 ile 31.01.2013 tarihleri arasındaki dönem için (her iki ay dahil) davalıdan KDV dahil toplam 355.797,32 TL"nin 47.200,00 TL için dava tarihinden, bakiyesi için ıslah tarihi olan 21.01.2014 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, temlik eden ... ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2 maddesi, “Yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez. Temliknamelerin noterlikçe düzenlenmesi ve İdare tarafından istenilen kayıt ve şartları taşıması zorunludur.” hükmünü içermektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK"nın 183/1. maddesi, “ Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun
    rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” hükmünü içermektedir. Dosya kapsamından, ... tarafından işbu davadaki alacağın 03.06.2013 tarihli temlikname ile ..."na temlik edildiği, davanın adı geçen tarafından takip edildiği anlaşılmıştır.
    “Bilindiği gibi, ileride doğacak bir çekişmede taraf olacakların nizalı hak veya şeyi başkasına devir ve temlik etmelerine yasal bir engel yoktur. Bir hakka veya bir şeye sahip olan kimsenin tasarruflarında serbest olması gayet doğaldır. Bu kural, tasarrufu sınırlayıcı bir durum söz konusu olmadıkça, (örneğin, bir ihtiyati tedbir kararı gibi) dava açılmasından sonra da geçerlidir. Bir diğer anlatımla, ayrık durumlar hariç, dava sırasında dahi devir ve temlik serbestliği vardır.” (Prof. Dr. Baki Kuru, Ankara 2001, 6. Baskı, 4. Cilt, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Sayfa 3879)
    YHGK"nın 13.02.2013 tarih, 2012/1-715 E., 2013/236 K. sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 23.10.2015 tarih, 4579 E., 5293 K. sayılı ilamı ve Dairemizin 05.06.2015 tarih, 2014/4319 E., 2015/4345 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
    Tarafların sözleşmedeki iradesi, davacının davalı idarenin izni dışında alacağını temlik edemeyeceği yönündedir. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte kabul edilen bir hükmün yargılama aşamasında müddeabihin temliki yoluyla ortadan kaldırılabileceğini kabul etmek, çağdaş hukuk sistemlerinde kabul edilen “Hukuk Güvenliği İlkesi"ne” açıkça aykırı olacaktır. Tarafların öngöremedikleri ve öngörmeleri mümkün olmayan bir sonuçla karşılaşmaları, “Taraflara Sürpriz Yapma Yasağı” olarak adlandırılmakta ve bir çok çağdaş hukuk sisteminde kabul görmemektedir. Dairemizin 21.12.2015 tarih, 2461 E., 8326 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Bu durumda mahkemece, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 162 (TBK 183) maddesi uyarınca davalı idarenin muvafakatı bulunmadan sözleşmenin tarafı olan ..."nin alacağını temlik etme yetkisinin bulunmadığı, somut olayda, davalının temliğin kendisine bildirilmesinden sonra sözleşmedeki temlik yasağını bildirerek karşı durduğu ve temlik alan şahsın dava takip yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, HMK"nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi