Esas No: 2021/722
Karar No: 2022/1856
Karar Tarihi: 23.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/722 Esas 2022/1856 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/722 E. , 2022/1856 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/722
Karar No : 2022/1856
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 18/09/2019 tarih ve E:2017/3865, K:2019/4842 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 18/09/2019 tarih ve E:2017/3865, K:2019/4842 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla esastan reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ... GSM numarasından, … ve … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, ifadelerin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmemiş olup FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu için ceza hukukuna dair tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği; Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı ile suç oluşturmadığı karara bağlanmış iddia, olay, olgu, eylem, faaliyet veya işlemlerin karar gerekçesinde kullanılamayacağı; 26/05/2016 tarihinden önce "Cemaat" isimli oluşumun bir terör örgütü olmadığı, bu tarihten önce icra edilmiş yasal faaliyetlerin terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı; HSYK kararında ve Danıştay Savcısının düşüncelerinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. ve 10. maddelerinin ihlal edildiği; somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama isnat edilip ceza verildiği, bu cezanın temel nedenini 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin oluşturduğu, bu girişimin kimler tarafından organize edildiği maddi gerçeğe uygun olarak araştırılıp bağımsız mahkemelerce ortaya çıkarılmadığı sürece tarafına atılı suçlamaların şüpheli ve temelsiz kalacağı; OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde meslekten çıkarıldığı, 18/07/2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiğinden hakkında uygulanan işlemin anayasal dayanağının kalmadığı; suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, sonradan tespit edilen delillerin önceki kararı hukuka uygun hale getirmeyeceği, temyize konu karar gerekçesinde yer alan demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğüne uyulmadığı hususunun meslekten çıkarma kararında yer almadığından bu gerekçeye dayanılamayacağı; ByLock'a ilişkin verilerin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, yasa dışı delilleri kararlarına dayanak yapan mahkemelerin bu kararlarının hukuka aykırı olduğu; somut olayda ByLock'a ilişkin ana delillerin Dairece istenip birer örneğini tebliğ edip, görüşü alınmadan karar verildiğinden çekişmeli yargılama ilkesinin ihlal edildiği; bağımsız mahkeme önünde yargılanma hakkının ihlal edildiği; itirafçı tanık beyanlarının baskı altında alındığı ve gerçeği yansıtmadığı, söz konusu tanıkların hazır bulunduğu kamuya açık bir duruşmada ifadelerini tekrarlamadığı, tanık ifadelerinde suç işlediğine dair bir iddianın bulunmadığı; hakkındaki mahkumiyet kararının meslekten ihraç edildikten sonra ortaya çıkan bir durum olduğundan işlemi hukuka uygun hâle getirmeyeceği, aynı suçlama ve faaliyetlere dayalı olarak ağır bir hapis cezasına mahkum edildiği bilinmesine rağmen dava konusu işlemin iptali gerekirken non bis in idem ilkesine aykırı olarak davanın reddedildiği; olayda, ölçülülük ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yüremezliği ilkesinin, masumiyet karinesinden yararlanma hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer taraftan, Uyap kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında, terör örgütüne üyelik suçundan verilen mahkumiyet kararının, 10/06/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 18/09/2019 tarih ve E:2017/3865, K:2019/4842 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 23/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.