11. Ceza Dairesi 2017/2163 E. , 2021/2738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-“2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının,en aleyhe kabulle 31.12.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-“Defter ve belgeleri gizleme“ ve "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
A- Defter ve belgeleri gizleme suçundan;
Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;
1-Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 22.02.2013 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 11.03.2013 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin "2013" olarak yanlış gösterilmesi,
2-5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Zarar değil tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanarak “yargılama sürecindeki pişmanlığı dikkate alınarak” cezası ertelenen sanık hakkında “zararın giderilmediği ve bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve çelişkili gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
B-“2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08/11/2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme/kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini, ticari faaliyetinin olduğunu, düzenlediği faturaların gerçek faturalar olduğunu beyan etmesi ve yargılama sırasında sanık müdafii tarafından ticari faaliyetinin bulunduğuna dair çeşitli belgeler ibraz edilmiş olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
1-Faturaları kullanan mükellefler hakkında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı ve kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, faturaları kullanan mükellefler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ile dava açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilerek ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması,
2-Gerekli görülmesi halinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellef ile sahte fatura kullandığı iddia olunan mükelleflerin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3-Kabule göre de;
a) 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçları yönünden suç tarihlerinin en son aralık ayında matrahlı beyanname verilmesi nedeniyle en aleyhe yorumla “31.12.2009” ve “31.12.2010” olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığına “2009” ve “2010” şeklinde yanlış yazılması,yasaya aykırı
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.