19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10468 Karar No: 2017/6464 Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10468 Esas 2017/6464 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/10468 E. , 2017/6464 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardan ...Ltd. Şti. arasında gerçekleşen mal alışverişi nedeni ile davalı şirketin müvekkiline borçlarını ödeyemeyince, 24.05.2012 tarihli sözleşme ile borcun yapılandırıldığını, diğer davalının da bu sözleşmede borcu üstlendiğini, ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili için davalılar aleyhine ... 26. İcra Müdürlüğünün 2012/11247 sayılı dosyası ile başlatılan takibin borçluların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile davalılar aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan... Ltd.Şti. vekili, davacı tarafça müvekkili firma ile aralarında yapılan taksitlendirme sözleşmesi gereğince 25.06.2012 tarihinde ödenmesi gereken ilk taksidin 60.000,00.-TL"sının müvekkili hesabına üçüncü şahıs tarafından ödendiğini, bakiye kısmın ise davacı tarafça müvekkil şirket alacağının mahsubu suretiyle ödendiğini savunarak davacıya muaccel hale gelen bir borç bulunmadığından davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir. Diğer davalı ..., davalı ... Ltd.Şti"nin davacıya olan borçlarına karşılık 31.08.2012 vade tarihli 650.000,00.-TL ve 31.12.2012 vadeli 1.000.000.-TL"lik toplam 1.650.000,00.-TL"lik iki adet bononun keşide edilerek davacı şirkete verildiğini, söz konusu borca kefaletinin bu senetler ve senet vadeleri ile sınırlı olduğunu, dolayısı ile 31.08.2012 tarihinden önce kendisi yönünden borç muaccel hale gelmediğini, kaldıki sözleşme gereği de diğer davalının 25.06.2012 tarihli ödemesini yaptığını bu sebeple de borcun muaccel hale gelmediğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden borcun muaccel hale gelmediğinden davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına, diğer daval...Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulü ile toplam 1.083.708,66.-TL"ye yönelik itirazın iptaline ve davalıdan icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24.05.2012 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde “..."la beraber..."a 2011 itibariyle ....müşterek ve müteselsilen tüm malvarlığı ile sorumludur...” ayrıca 5. maddenin son paragrafında "Yukarıda....şahsen ve tüm malvarlığı ile sorumlu olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder..." kaydı bulunmamaktadır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere takip konusu alacak muaccel hale gelmiştir. Bu nedenle davalı ..., yukarıda belirtilen sözleşme hükümleri gereğince asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olacağı gözetilmeksizin mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.