14. Hukuk Dairesi 2017/5642 E. , 2018/1699 K.
"İçtihat Metni"....
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 13.06.2004 tarihinde vefat eden muris ..."un terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Dairemizin 22.05.2017 tarih, 2015/18423 Esas, 2017/4103 Karar sayılı mahalline iade kararında, Türk Medeni Kanunu"nun 463/5. maddesi uyarınca, vasinin kısıtlıyı temsilen mirası reddebilmesi için vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu, davacılardan....Mahkemesinin 2011/511 Esas, 2011/851 Karar sayılı ilamı ile TMK 408. maddesi gereğince kısıtlandığı, 06.11.2014 tarihli ek kararı ile vasiye mirasın hükmen reddi davasında ....adına davayı takip edebilmesi için izin ve yetki verilmesine karar verildiği, denetim makamının izninin bulunmadığı anlaşıldığından davacı Sema Yurdakul için denetim makamının izninin temin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. .... için denetim makamının izni temin edilmeden dosyanın tekrar Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, dosya içerisindeki ve UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre davacı ... 05.01.2015"te vefat etmiştir. Mahkemece karar tarihinden önce vefat eden davacı ... açısından da hüküm verilmiştir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.