Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8233
Karar No: 2020/1683
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8233 Esas 2020/1683 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2019/8233 E.  ,  2020/1683 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2018 tarihli ve 2018/394 esas, 2018/687 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 07/10/2019 gün ve 94660652-105-38-1156-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve 2019/99817 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:

    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1-) Sanık ... hakkında, iddianamede "... 50 milyarlık mal getirdim ananın a*na sokacağım, senin avradını evinde s**eceğim..." biçiminde sözler söylemek şeklinde tanımlanan 17/04/2017 tarihli eylemleri nedeniyle hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, sanığın mağdura söylediği kabul edilen sözlerin, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen bir başkasını, yakınının cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde,
    Kabule göre;
    2-) Müşteki ..."nın 25/09/2018 tarihli oturumda sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun"un 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2018 tarihli ve 2018/394 esas, 2018/687 sayılı kararının, sanık ... hakkında, iddianamede "... 50 milyarlık mal getirdim ananın a*na sokacağım, senin avradını evinde s**eceğim..." biçiminde sözler söylemek şeklinde tanımlanan 17/04/2017 tarihli eylemleri nedeniyle hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, sanığın mağdura söylediği kabul edilen sözlerin, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen bir başkasını, yakınının cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde, kabule göre de, müşteki ..."nın 25/09/2018 tarihli oturumda sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun"un 73/4-6 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi
    gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ..."in eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle kapsamında kalıp kalmadığı ve kabule göre de, şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin ilk cümlesinde, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilerek tehdit suçunun temel şekli düzenlenmişken, anılan fıkranın ikinci cümlesinde, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit düzenlenmiş ve failin, mağdurun şikayeti üzerine altı aya kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeden hareketle hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve kastını içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir.
    Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Tehdit suçunun şarta bağlanması durumunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi hususunda etkili olması gerekir. Sanığın iradesinin söz konusu şartın gerçekleşmesi yönünde ne şekilde etkili olacağı tartışılıp açıklanmalı eğer sanığın şartın gerçekleşmesi için herhangi bir etkisinin olmayacağı açıksa suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verilmelidir.
    İncelenen dosyada; sanık ... hakkında, mağdur ..."ya yönelik, "... 50 milyarlık mal getirdim ananın a..a sokacağım, senin avradını evinde s..eceğim..." biçiminde sözler söylemek şeklinde iddianamede tanımlanan 17/04/2017 tarihli eylemleri nedeniyle, hakaret ve sair tehdit suçlarından TCK"nın 125/1 ve 106/1-2. cümlesi uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, soruşturma aşamasında tarafların uzlaşamadıkları, yargılamada mağdurun sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, kovuşturma neticesinde Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2018 tarihli ve 2018/394 esas, 2018/687 sayılı kararıyla, hakaret suçundan açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine, sair tehdit suçundan ise sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, tehdit suçundan tayin olunan cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanığın mağdura söylediği kabul edilen sözlerin, TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen bir başkasını, yakınının cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında, anılan Kanun maddesi kapsamında mahkumiyet kararı verilmesi yerine, suçun nitelendirilmesinde hataya düşülerek, bahsi geçen Kanun maddesinin 2. cümlesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
    Yine, sanığın eylemine karşılık gelen TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamındaki tehdit suçu, kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olmadığından, şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı da verilemeyecektir.

    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    1-Sanık ... hakkında, kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamedeki (2) numaralı bozma nedeni, yukarıda açıklanan gerekçeyle yerinde görülmediğinden, bozma isteminin, CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,
    2-Sanık ... hakkında, kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı bozma nedeni yerinde görüldüğünden,
    a-Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2018 tarihli ve 2018/394 esas, 2018/687 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    b-Bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine,
    c-Bozulan hükmün, sanık aleyhine kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-b maddesi uyarınca, yeniden hüküm kurulurken, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25/09/2018 tarihli ve 2018/394 esas, 2018/687 sayılı kesinleşen kararındaki cezanın gözetilmesine, 23/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi