
Esas No: 2021/3742
Karar No: 2022/8753
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/3742 Esas 2022/8753 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/3742 E. , 2022/8753 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17/05/2022 günü temyiz eden davacı vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile HMK’nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz tapuda ... adına kayıtlı iken sahte nufus cüzdanı ile adına sahte vekaletname çıkarılan ... tarafından 02.07.1998 tarihinde dava dışı ... ve ... devredildiği, sonrasında bu kişilerce 08.07.1998 tarihinde dava dışı ...'ya satıldığı, davacı da 20.07.1998 tarihinde bu kişiden taşınmazı satın aldığı, durumdan haberdar olan asıl malik ...'in tapu iptali ve tescil davası açtığı, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/405 E.-284 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davacı adına olan tapunun iptaline ve ilk malik adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 04.12.2012 gün ve 2012/6569 E.-14402 K. Sayılı ilamında ''Mahkemece, ilk el durumunda bulunan ... ve ...'a yapılan temliklerin sahte belgelerle gerçekleştirildiği, onlardan çekişme konusu 49, 50 ve 51 parsel sayılı taşınmazları edinen davalı ... ve ondan da 50 parsel sayılı taşınmazı alan davalı ...'ın el ve işbirliği içerisinde hareket ederek temlik ve temellük ettikleri, son kayıt maliki olan ...'in, gerek ceza dosyasındaki bulgular ve gerekse eldeki dava dosyasına yansıyan delillerden durumu bilen ve bilmesi gerekli konumda oldukları saptanarak Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan faydalanamayacakları gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik ''görülmediğinden 04.12.2012 onandığı, karar düzeltme talebinin reddi üzerine davacı yönünden kararın 13.05.2013 tarihinde kesinleştiği, davacı aleyhine Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada suçu işlediği sabit olmadığından verilen beraat kararını temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nce dava zamanaşımı süresi dolduğundan hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildiği, eldeki davanın 23.11.2016 tarihinde, 10 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; kesinleşen Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/405 E.-284 K. Sayılı kararıyla davacının kayden satın aldığı taşınmazı iyi niyetle satın almadığının ve TMK'nın 1024./1. maddesi uyarınca yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken kişi olduğundan kazanımının korunamayacağı, davacının hakların kazanılmasına ilişkin olan TMK'nın 3. maddesi uyarınca iyi niyetli bulunmadığı, hakların kullanılmasına ilişkin olan TMK'nın 2. maddesi uyarınca da dürüst davranmadığı, davanın hakkın kötüye kullanımının söz konusu olduğu, böylelikle de TMK'nın 1023. ve devamı maddelerindeki korumalardan yararlanamayacağının belirlenmesine ve dolayısıyla davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararın oluştuğu kabul edilse bile,zarar ile tapu işlemleri arasındaki nedensellik bağının ağır kusuru nedeniyle kesildiğinden davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinde verilen karar ortadan kaldırılarak, davanın reddine ilişkin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı Hazine yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 17/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.