3. Ceza Dairesi 2019/13739 E. , 2019/18877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67. maddeleri gereğince 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihi olan 04.08.2009 tarihi ile hükmün temyiz inceleme tarihi arasında 5271 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2 ve 67. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığın yurt dışında yaşadığının anlaşılması karşısında, sanığın yurt içinde yaşayan anneannesine tebligatın yapıldığı ancak yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
a) Sanık hakkında TCK"nin 86/2. maddesi gereğince kasten yaralama, TCK"nin 106/1-1. cümlesi gereğince tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesi gereğince, yaralama suçunun tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığın üzerine atılı suçların tamamının uzlaşma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de; TCK"nin 106/1-1 cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli
Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, bu hali ile temyiz incelemesine konu edilen TCK"nin 86/1. maddesinde düzenlenen yaralama suçu ile TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Kabule göre de;
b) Katılan hakkında düzenlenen Bursa Muammer Ağım Gemlik Devlet Hastanesinin 04.08.2009,10.08.2009 tarihli adli raporlarında, sırtta 4-5 yerde geniş ekimoz ve sıyrıklar, alnın sağ tarafında şişlik ve ekimoz, sol dizde sıyrık, belde ekimoz mevcut olduğunun belirtildiği, kesin raporu düzenleyen ortopodi uzmanı tarafından yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin bildirildiği, Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 24.12.2012 tarihli raporunda, kemik kırığı olmadığının ifade edildiği, hükme esas alınan devlet hastanesi adli raporlarının Adli Tıp Kriterlerine uygun olmadığı ve yaralanmanın niteliği hususunda da tereddüt oluştuğu anlaşılmakla, katılanın geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakları en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği hususunda 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor aldırılması ve sonucuna sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
c) Hapis cezası ilişkin hüküm yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.