11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5032 Karar No: 2018/979 Karar Tarihi: 07.02.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5032 Esas 2018/979 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, şikayetçi adına sahte numara taşıma sözleşmesi düzenleyerek özel belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. İlgili şirketin cevap yazısına ve sanığın ikrar içeren savunmasına göre, sanığa ait işyerinde düzenlendiği sabit olan sözleşmedeki imzanın, müştekiye ait olmadığının tespit edildiği ve suçun subut bulduğu gözetilerek mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun bazı maddeleri ve TCK'nın 7. maddesi kapsamında sanığın eyleminin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri şöyle açıklanmaktadır: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesi, 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri, ve 56. madde 4. ve 5. fıkraları ile TCK'nın 7. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/5032 E. , 2018/979 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Çiçek İletişim isimli GSM hat satışı bayisi işleten sanığın, şikayetçi adına sahte numara taşıma sözleşmesi düzenlemek sureti ile özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; ilgili şirketin cevap yazısına ve sanığın ikrar içeren savunmasına göre, sanığa ait işyerinde düzenlendiği sabit olan sözleşmedeki imzanın, müştekiye ait olmadığının tespit edildiği ve menfaatin sanığa ait olduğu cihetle, suçun subut bulduğu gözetilerek, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK"nın 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunup lehe olan ve ön ödeme önerisi gerektiren sanığın eyleminin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.