Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2021/1511
Karar No: 2022/2008
Karar Tarihi: 23.05.2022

Danıştay 9. Daire 2021/1511 Esas 2022/2008 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/1511 E.  ,  2022/2008 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/1511
    Karar No : 2022/2008


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Danışmanlık ve Pazarlama A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, kısmi bölünme suretiyle yeni bir şirket kurulması sırasında, maddi duran varlıklar yeniden değerleme artışlarının işletmeden çekildiğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak, 2012 yılı için re'sen tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 2012/Nisan-Haziran dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacının 2012 yılı matrahının tespiti için 21/12/2017 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği ve bu sevk işleminden sonra düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonunun 09/08/2018 tarihli kararı ile belirlenen matrah farkı üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığı; matrah takdiri amacı dışında, zamanaşımını durdurma saikiyle takdir komisyonuna başvurulduğundan, ortada bir takdir komisyonu kararının bulunmasının, tarhiyatın, söz konusu rapora göre yapıldığı gerçeğini değiştirmediği ve 2012 yılı için beş yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra düzenlenen 11/07/2018 tarihli rapora dayanan vergi ceza ihbarnamelerinin 15/08/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği görüldüğünden, zamanaşımına uğrayan dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve cezalı tarhiyatların kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin 21/12/2017 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle 2012 yılına ilişkin vergi ve cezalar açısından 2013 yılı başından itibaren işlemeye başlayan beş yıllık tarh zamanaşımı süresinin durduğu ve duran zamanaşımı süresinin, komisyon kararının vergi dairesine tevdi edildiği tarihi takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği dikkate alındığında, 09/08/2018 tarihli takdir komisyonu kararları uyarınca tarh edilerek 15/08/2018 tarihinde davacıya tebliğ edilen uyuşmazlık konusu vergi ve vergi ziyaı cezaları tarh zamanaşımına uğramadığının görüldüğü, dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin kısmi bölünme işlemlerinin kurumlar vergisi ve kar dağıtımına bağlı gelir (stopaj) vergisi yönünden incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … … sayılı vergi tekniği raporuna göre, davacının … tarih ve … numaralı yönetim kurulu kararı ile fide ve çiçek üretim faaliyetine ilişkin bilançosunda yer alan aktif ve pasif varlıklarını kısmi bölünme yolu ile yeni kurulacak olan … … Üretim ve Ticaret Anonim Şirketine sermaye olarak koyma kararı aldığı, kısmi bölünme işlemini … tarih ve … numaralı yevmiye maddesi ile yasal defter kayıtlarına intikal ettirdiği, kısmi bölünme neticesinde yeni kurulan şirket hisselerinin mükellef kurum ortaklarına hisseleri oranında verileceği, eş anlı olarak 22.170.000,00-TL tutarında sermaye artırım ve azaltımına gidileceği, artırılan sermayenin geçmiş yıl karları hesabından karşılanacağının kararlaştırıldığı, idarece davacının sermaye azaltımına gitmesi sırasında azaltılan sermayenin öncelikle kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması, sonra sadece kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması, son olarak ise işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek ayni ve nakdi sermayenin kullanılması sıralamasına riayet edilmesi gerektiği, devralan şirkette yapılacak sermaye artışında bilançonun pasif kalemine ilişkin tutarın yeni kurulan şirketin sermayesinin bir unsuru olarak yer alması ve ayrı şekilde görülmesi şartıyla bu işlemin işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyeceği ve vergiye tabi tutulmayacağı, davacının kısmi bölünme neticesinde sermaye azaltımına ilişkin sıralamaya uymadığı ve yeni kurulan şirketin kayıtlarında yer alan hesaplarda, davacı kurumdan sermaye olarak gelen tutarlara ayrı bir şekilde yer verilmediği, sermayeye eklenen 2.134.253,00-TL'nin tutarındaki maddi duran varlıklar yeniden değerleme artışı olduğu ve şirketin sermaye azaltımı yapması sebebiyle işletmeden çekildiğinin kabulü ile işletmeden çekilen 2.134.253,00-TL tutarın kurumlar vergisine ve 2012/Nisan-Haziran dönemi geçici vergi matrahına ilave edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, takdir komisyonu kararları uyarınca davacı şirket adına dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığının anlaşıldığı; olayda, vergi tekniği raporunda yer verilen tespitler uyarınca davacı hakkında vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi tarhiyatları yapılmış ise de; gerek davacının sermaye azaltımına gitmesi neticesinde öncelikle kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması, sonra sadece kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması, son olarak ise işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek ayni ve nakdi sermayenin kullanılması sıralamasına uyulması gerektiğine ilişkin herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmaması, gerekse 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendi ve aynı Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kısmi bölünme işlemlerinden doğan kârların vergilendirilmeyeceği açıklandığından, kanunen vergiden istisna tutulan hususta, bilançonun pasif kalemi olarak nitelendirilen maddi duran varlıklar değer artışlarının sermaye azaltımı neticesinde işletmeden çekildiği kabul edilmek suretiyle maddi duran varlıklar değer artışları üzerinden davacı adına tarh edilen dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile kurum geçici vergisi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı ve davanın kabulü yolundaki Mahkeme kararının bu kısımlarında sonucu itibarıyla yasal isabetsizlik görülmediği, davalı idarenin; kurum geçici vergi aslı yönünden mahkeme kararına karşı yaptığı istinaf başvurusuna ilişkin olarak ise; davacı adına düzenlenen vergi ziyaı cezalı kurum geçici vergisine ilişkin ihbarnamede; mahsup döneminin geçmiş olması sebebiyle kurum geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği, normal vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için sistemde gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer aldığı ve dolayısıyla davacı adına tahakkuk ettirilmeyeceği açık bir biçimde vurgulanmış olmasına rağmen, geçici vergi aslının da dava konusu edildiği anlaşıldığından, ihbarnamede tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilen ancak vergi ziyaı cezasının hesaplanması amacıyla ihbarnamede gösterilen kurum geçici vergi aslı yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, bu kısım yönünden de davanın kabulü yolunda verilen Mahkeme kararının kurum geçici vergisi aslına ilişkin kısmında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle; davalı idarenin Vergi Mahkemesi kararının dava konusu, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile kurum geçici vergisine ilişkin olarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun gerekçeli reddine, kurum geçici vergi aslı yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasına ve davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda kısmi bölünme işlemi neticesinde işletmeden çekilen tutarlar için hesaplanan kurumlar vergisinin, davacı adına tarh edilmesi gerektiğinin açıklandığı, takdire sevk ile birlikte tarh zamanaşımının durduğu, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen gerekçeli reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi