1. Hukuk Dairesi 2020/2320 E. , 2021/3100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, bilmediği bir numaranın arayarak kendisini emniyet görevlisi olarak tanıtan kişinin, teröristleri yakalamak için bir taşınmazını derhal satması gerektiğini, bunun gerçek bir satış olmayacağını ve polislerin de orada bulunacağını söylediğini, bunun üzerine korku ve telaşa düşerek 385 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümünü satmak için emlakçılara müracaat ettiğini, değerinin daha fazla olmasına rağmen 100.000,00 TL bedelle taşınmazını satmak istediğini, başvurduğu... Emlak görevlisinin 50.000,00 TL’ye taşınmazı alacak kişi olduğunu bildirmesi üzerine 50.000,00 TL bedelle taşınmazını davalı ...’e temlik ettiğini, almış olduğu parayı da telefondaki kişinin istediği yere bıraktığını, arayan kişinin ikinci bir taşınmazını daha satmasını istemesi üzerine polise gittiğini ve dolandırıldığını anladığını, taşınmazının rızası dışında elinden çıktığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının kendisini dolandırdıklarını iddia ettiği kişilerle bir ilgisi olmadığını, taşınmazı emlakçı vasıtasıyla satın aldığını, dava konusu taşınmazın kooperatif tarafından 17 yılda ancak kaba inşaatının yapılabildiğini, iskanı olmadığını, şantiye elektiriği kullanıldığını için dairelerin satılamadığını, yapılması gereken işler için de maliklerden para toplanmaya devam edildiğini, davacının önce 1 numaralı dairesini 80.000,00 TL"ye satmak istediğini, ancak 50.000,00 TL"ye anlaştıklarını, o daire üzerinde ipotek olması nedeniyle satış işlemi yapılamadığı için aynı konumda olan 7 numaralı dairesini teklif etmesi üzerine taşınmazı satın aldığını, yüklü miktarda masraf yaparak taşınmazı oturulabilir hale getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının üçünçü kişilerin hilesi ile taşınmazını sattığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescili talebinin kabulüne, davacı tarafça depo edilen bedelin de davalıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davalının üçüncü kişilerle birlikte hareket ettiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.Bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nin 297/2 maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’nin 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olayda, davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, davacı tarafça depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde davalıya iadesine karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarih, 2019/1488E. ve 2020/675K. sayılı hükmünün depo edelin bedelin iadesine ilişkin B. bendinin 3. cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine hükme B. bendi 3. cümle olarak “Yargılama sırasında depo edilen ve vadeli hesaba alınan bedelin karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacı tarafa ödenmesine,” cümlesinin yazılmasına, davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.