20. Ceza Dairesi 2019/5554 E. , 2020/2727 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme :İZMİR 23. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm :Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına uyulmaması üzerine hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanıkla ilgili olarak CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkanı bulunmadığı hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği halde, 10 ay olarak hükmolunan cezanın hüküm açıklanırken 6.000 TL adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK"nın 231/11. maddesine aykırı davranılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
2-) Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
Kabule göre de;
3-) Hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la TCK’nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır” hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çağrı yazısının sanığın duruşmada bildirdiği adrese çıkarıldığı, tebligatın bila tebliğ edilmesi üzerine sanığın mernis adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine dair şerh düşülerek çağrı yazısının çıkartılması gerekirken, söz konusu adresin, "mernis adresi" olduğu belirtilmeden düzenlenen tebligat mazbatasının, "sanığın adresinden ayrıldığı" belirtilerek iade edildiği, ardından aynı adrese, daha önce tebligat yapılmadığı gözetilmeden, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği ve ısrar şartının gerçekleşmediğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.