MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Avukat olan sanığın,katılanın alacaklarının tahsili için icra takibi başlatmak ve 26.11.2007 tarihli "Sulh Sözleşmesi" başlıklı belgenin iptali için dava açmak üzere,... 40. Noterliğince düzenlenen 30.11.2007 tarihli ve 46802 yevmiye sayılı vekaletname uyarınca katılanın vekilliğini üstlenerek, 09.04.2008 tarihinde 1.000 Türk Lirası masraf ve vekalet ücreti almasına rağmen ilgili takibi başlatmadığı ve davayı açmadığı gibi, aldığı parayı da şikayetçiye iade etmediği bu suretle görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanıkla katılan arasında kurulan sözleşmenin sona erdiği, sanığın aldığı parayı iade yükümlülüğünün sözleşmenin sona ermesi nedeniyle oluştuğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, sonucu itibariyle doğru olan beraat kararına ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.