20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10885 Karar No: 2017/914 Karar Tarihi: 08.02.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10885 Esas 2017/914 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kök murisleri olan ailesinden intikal eden tarlaların uzun yıllardır aile ziraatı ve tarım üreticiliği yapılarak kullanıldığını ancak kadastro çalışmaları sonucu bazılarının Hazine, bazılarının Orman Yönetimi adına kayıt edildiğini öğrendiklerini ve tapu kayıtlarının iptalini talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Uzman orman bilirkişisi tarafından yapılan inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmış ve hükmün ONANMASINA karar verilmiştir. Kanunlar: 3116 sayılı Kanun, 2012 yılında yapılan aplikasyon ve kadastro çalışmaları, 2007 yılında değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu.
20. Hukuk Dairesi 2015/10885 E. , 2017/914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı 07/09/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... ada mevkiinde bulunan 30.000 m2 mesahalı, ... mevkiinde bulunan 20.000 m2 mesahalı, ... mevkiinde bulunan 25.000 m2 mesahalı, ... mevkiinde bulunan 25.000 m2 mesahalı tarla vasıflı taşınmazların uzun yıllar önce ataları ve kök murisi olan babaannesi ... ve babası ..."dan veraseten intikal ettiğini ve bu dava konsu taşınmazlar gerek ataları, gerekse kendisi olarak uzun yıllardır nizasız fasılasız aile ziraatı, tarım üreticiliği yapılarak kullanılageldiğini ve halen mirasçı malik olarak iş bu yerleri kullandığını, bu taşınmazların emlak vergilerinin ödendiğini, ancak 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları ve tespitleri sonucu bu yerlerin bazılarının Hazine adına bazıları da Orman Yönetimi adına kayıt ve tescil edildiğini, yapılan yasal düzenlemeler sonucu çıkartılan 2/B yasası gereğince tarafına yapılan yazılı beyan ve Orman Genel Müdürlüğünün yazıları ile bildirildiğini, bu taşınmazların davalılar üzerine yapıldığını bu şekilde öğrendiğini, bu nedenlerle davalılar adına kadastro çalışmaları sonucu kayıt ve tescili yapılan taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Yörede orman kadastrosu 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1944 yılında kesinleşmiştir. 2012 yılında aplikasyon ve kadastro çalışmaları yapılmıştır. Kadastro çalışmaları 2007 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı kadastro Kanununa göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.