Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3120
Karar No: 2010/4550
Karar Tarihi: 05.10.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3120 Esas 2010/4550 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3120 E.  ,  2010/4550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve tazminat

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.09.2009 gün ve 485/304 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.10.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde; her türlü dava ve tazminat hakları saklı kalmak üzere, dava konusu Başköy 945 ve 947 sayılı parsellerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davacı vekili, 1.7.2009 havale tarihli ıslah dilekçesiyle de, 945 sayılı parselin satıldığını, bu nedenle bu parsele ilişkin tapu iptali ve tescil davasını bedele yönelttiklerini belirterek 26.287,20 TL bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, satış sözleşmesinin boş olarak imzalandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 947 sayılı parsele yönelik iptal ve tescil davasının kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 26.287,20 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan iptal ve tescil ile bedelin tahsili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 947 parselin esası 568, 945 sayılı parselin esası ise 567 sayılı parsel olmaktadır. 567 ve 568 sayılı parseller ise, 4.10.1993 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sonucu Maliye Hazinesi adına tapuya bağlandıkları dosyada bulunan tapu kayıtları ile sabittir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile dava dosyası içinde bulunan davacısı Celal Acar, davalısı Maliye Hazinesi bulunan Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 20.2.2001 tarih ve 2000/41 Esas, 2001/194 Karar sayılı dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde esasen 945 (567) ve 947 (568) sayılı parsellerin, 3116 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca 1946 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kalan bir yer oldukları anlaşıldığına göre, 4.10.1993 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna kadar 947 (568) ve 945 (567) sayılı parsellerin orman olduğunun kabulü gerekir. Dosyadaki bilgilere göre, 1992 yılında yapılan orman kadastrosu çalışmalarında 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tapuya bağlandıkları görülmektedir. Orman sayılan yerler üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuken bir değer taşımaz. Zilyede de herhangi bir hak bahşetmez. 1993 yılında taşınmazlar tapuya bağlandığından tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlikte aynı şekilde hukuken bir değer taşımaz. Esasen 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18/2. maddesi gereğince zilyetlikle edinilmeleri de mümkün değildir. 1995 yılından sonra yapılan kadastro çalışmalarında 567 ve 568 sayılı parseller sırasıyla 945 ve 947 parsel numaralarını almıştır.
    Ne var ki, 945 sayılı parselin; davacı tarafın dayandığı senet kapsamında kalan yerlerden olup olmadığı keşfen belirlenmemiş ve yapılan keşifte de sözü edilen dava konusu taşınmazlara ait olduğu iddia edilen senet teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanmamıştır. Bedel açısından daha sağlıklı bir değerlendirme yapılması için öncelikle senet kapsamının tayini zorunludur. Bu nedenle 945 sayılı parsel bakımından açıklandığı biçimde araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra bedel hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı verilen 2000/41 Esas ve 2001/194 Karar sayılı kararı aynı zamanda 945 sayılı parselle ilgili olup, kabule ilişkin hüküm Dairece oyçokluğuyla 28.6.2001 tarihinde onanmış ise de, 1995 yılında yapılan kadastro tespitleri sırasında düzenlenen 947 ve 945 sayılı parsellerin edinme sebebinde taşınmazların 1946 yılından 1992 yılına kadar orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tarihten sonra 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartıldığı, tespitlerin Hazine adına yapıldığı ve kesinleştiği açıkça anlaşılmaktadır. Dairece tutanakların edinme sebepleri gözden kaçırılarak 945 sayılı parselle ilgili hükmün oyçokluğuyla onandığı ve bu nedenle maddi yanılgıya dayalı olduğu görülmektedir. Bu bakımdan oyçokluğuyla onanan bu kararın dava konusu yapılan parseller bakımından emsal alınması düşünülemez. Çünkü dava konusu parseller nitelikleri itibariyle zilyetlik ile hiç kazanılmayacak yerlerdendir.
    947 sayılı parselin 1946 yılından 1992 yılına kadar orman sayılan yerlerden olduğu ve 1993 yılında tapuya bağlandığı anlaşıldığından bu nedenle tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek bu parsel hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün her iki parsel açısından açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 3.206,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi