Tefecilik - bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8842 Esas 2017/5166 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8842
Karar No: 2017/5166
Karar Tarihi: 04.12.2017

Tefecilik - bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8842 Esas 2017/5166 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, tefecilik suçundan açılan davada Muharrem ve Baykal adlı sanıkların suç tarihleri ve ceza süreleri hakkında bilgi vererek, sanıkların suç işlediğine dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti ve sanıkları beraat ettirdi. Ancak, bedelsiz senedi kullanma suçundan dolaylı zarar gören Hazine'nin katılma kararının usulsüz olduğu belirtilerek, bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz istemi reddedildi. Bu kararda, tefecilik suçunun zamanaşımı süresi hakkında açıklamalar yapılarak, sanıkların suç sayılan eylemlerinin ilgili ceza kanununun zamanaşımı süresi içinde gerçekleştiği ve ceza yaptırımlarının uygulanması gerektiği belirtildi. Kararda, tefecilik suçunun cezası için 2279 sayılı Kanun'un 17. maddesi ve TCK'nın 102/4, 104/2 maddeleri, bedelsiz senedi kullanma suçunun cezası için ise 5237 sayılı TCK'nın 241/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine atıfta bulunuldu.
5. Ceza Dairesi         2016/8842 E.  ,  2017/5166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tefecilik, bedelsiz senedi kullanma
    HÜKÜM : Davanın reddi, beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Hazinenin bedelsiz senedi kullanma suçundan doğrudan zarar görmesinin söz konusu olmaması sebebiyle usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından, vekilin bu suçtan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin tefecilik suçundan kurulan davanın reddi hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanıklara yüklenen tefecilik suçunda, sanıklar Muharrem ve Baykal yönünden suç tarihinin Ekim-Kasım 2004 olduğu, suçun 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi ile karar tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği, sanık ... yönünden suç tarihinin son ödünç paranın verildiği Temmuz 2005 olduğu, suç tarihi ile inceleme günü arasında 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde göngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık asli ve ilaveli zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca tefecilik suçundan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.