Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/5511
Karar No: 2022/3171
Karar Tarihi: 23.05.2022

Danıştay 4. Daire 2021/5511 Esas 2022/3171 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2021/5511 E.  ,  2022/3171 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/5511
    Karar No : 2022/3171

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 04/02/2020 tarih ve 2020/21-22 sayılı ödeme emirleri ile şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen 2020/23 sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu edilen … nolu ödeme emrine ilişkin olarak Mahkemelerinin 25/06/2020 tarihli ara kararı üzerine asıl borçlu şirketin, … Vergi Dairesine nakil yaptırmış (22/12/2011) oluğu; "yeni adresi … Mah. ...Sok. No:… …/…'dır." şerhini içeren tebliğ alındısı gönderildiği, şirket adına düzenlenen … tarih ve … nolu ödeme emrinin ise, yine şirketin vergi dairesince 15/11/2012 tarihinde tespit edilen yeni adresi olan "… Mah. ...Sok. No:… …/…" adresine tebliğe çıkarılmadan şirketin kanuni temsilcisi olan davacının ikametgah adresine 18/05/2019 tarihinde kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun takip işlemi yürütülmeden ve şirketten tahsil edilip edilemeyeceği kesinleştirilmeden borcun asıl borçludan tahsil edilme imkanının kalmadığından bahsedilemeyeceğinden, ortak ve temsilci sıfatıyla davacının sorumluluğuna gidilmesinde ve davacı adına kanuni temsilci ve ortak sıfatıyla ödeme emirleri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ve devamı maddelerinde tebliğ hükümlerine yer verilmiş, bu maddede tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 94. maddesinde tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı kurala bağlanmıştır. Kanunun 100. maddesinde bilinen adrese gönderilen mektupların, posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı belirtildikten sonra 101. maddesinde, bu Kanuna göre bilinen adresler sıralanmıştır: 1. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri, 2. Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri, 3. 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi. Birinci fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır. İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır." şeklinde ifade edilmiştir. Kanunun 102. maddesinde; tebliğ olunacak evrakı içeren zarfın, posta idaresince muhatabına verileceği ve bu durumun muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya herhangi bir sebeple imza edemeyecek durumda bulunursa sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebliğ edileceği, muhatap tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılacağı, posta memuru, durumu tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza ederek, tebliğ olunacak evrakı tebliği yaptıran idareye teslim edeceği bu durumda tebliğin, pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte yapılmış sayılacağı kuralına yer verilmiştir.
    Aynı Kanunun 101/1. maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan işyeri adreslerine tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması durumunda bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edileceği, bu durumda bu Kanunun 101/3. maddesine göre işlem yapılacağı, 101/1. maddesinin (3) numaralı bendinde sayılan adrese tebligat çıkarılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması durumunda bu durumun, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edileceği, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılacağı belirtildikten sonra ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakının da aynı sebeplerle tebliğ edilememesi halinde, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırılacağı, bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının, gönderildiği idareye iade edileceği, tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden dava konusu ödeme emri içeriği amme alacaklarının, asıl borçlu şirket hakkında sahte fatura düzenleme ve komisyon geliri elde ettiğinden bahisle yapılan inceleme üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen katma değer vergisi, kesilen vergi ziyaı cezası ile hesaplanan gecikme faizine ilişkin olduğu, amme alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin, asıl borçlu şirketin temsilcisi ...'in ikametgah adresine tebliğe çıkarıldığı, 31/01/2019 tarihli tebliğ alındısına "muhatap adresine gidildiğinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre adresin kapalı olması nedeniyle tebligatı çıkaran merciye iade" şerhi düşülmek suretiyle dağıtıcı ... imzasıyla iade edildiği, aynı adrese çıkartılan 2. tebligatta, adres kapalı olduğundan kapıya tebligat pusulası yapıştırılmak suretiyle 18/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, asıl borçlu şirkete düzenlenen ödeme emrinin şirket kanuni temsilcisinin bilinen adresinde tebliğ edildiği, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ve şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin şirket nezdinde kesinleştirildiği, bu yönüyle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık olmadığı, diğer hususlar yönünden esasının incelenerek yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi