Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18013
Karar No: 2017/1931
Karar Tarihi: 16.02.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/18013 Esas 2017/1931 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/18013 E.  ,  2017/1931 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı kooperatiften 2008 yılında 900 adet sertifikalı ayva türü limon çeşidi fidan satın aldığını ve diktiğini, ağaçlar büyüyünce dikilen fidanların büyük kısmının gördes ayvası olduğunun anlaşıldığını, ayva ağaçları içinde limon ayvası ağaçlarının daha kıymetli, çok daha iyi fiyata satılan bir ayva türü olduğunu, 458 adet ağacın limon cinsi ve 430 adetinin de gördes cinsi ayva ağacı olduğunun tespit edildiğini, 2012/177 D.İş dosyasındaki bilirkişi raporuna göre toplam zararının 39.057 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak şartıyla 39.057 TL zararının, zararın doğum tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 27.417,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davalı firmadan aldığı fidanların 2008 yılında teslim edildiği, davacının fidanları dikip bahçe tesis ettiği ancak alınan ürün çeşidinin farklı olduğu aslında limon çeşidi ayva olması gerekirken gördes çeşidi ayva olduğu gerekçesi ile uğradığı zararın giderilmesi tahsili istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamında iki farklı bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. 18.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda; limon ve gördes çeşidi ayva arasında verimlilik durumu açısından farklılığın olmadığı, pazar değeri açısından bir fark olmadığı, çeşit karışım olayının tazminata esas olacak bir maddi kayba neden olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen 28.02.2014 tarihli bilirkişi kurul raporunda ise; ayva çeşidinin farklı olmasının gelir kaybına neden olacağı ve fiyatı aşağıya çekeceği belirtilmiştir. İki rapor arasında çelişki giderilmeden 28.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    3-Dosyanın incelenmesinde 2012/177 D.İş tespit dosyasında aldırılan raporda fidanların 2008 yılında ürün vermediği, 2009 yılında 2 yaşında 1.yıl hasatı verdiği, 2010 yılında 3. yaş 2. yıl hasatı verdiği, 2011 yılında 4. yaş 3. yıl hasatı verdiği ve tespit tarihi itibariyle 5. yaş olduğu belirtilmiş yine 18.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda; ilk iki yıl meydana gelen ayvalarda tozlanma ve döllenme dengesizlikleri ve yetersizliklerinden dolayı şekilsiz meyveler meydana gelebileceği, karakteristik meyve özelliği hakkında fikir veremeyebileceği, üreticinin ilk bir iki yıl içerisindeki hasat döneminde meyvelerden çeşit karışımı olduğunu anlamayabileceği ifade edilmiştir.
    Bu konuda Tohumculuk Kanununun kapsam başlıklı 2.maddesinde “ Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.”şeklinde düzenleme getirilmiştir. Tohum ve türevlerinin üretim ve satışı, gerekli izinlerin alınmasının bu kanun kapsamında düzenlendiği de gözetildiğinde, kanunun bu süreçte yer alan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanması gerekir. Üretilen fide de madde kapsamında ifade edilen tohum ve türevlerine ilişkindir. Yine, 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde” fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
    Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir.
    O halde mahkemece ilgili madde hükmü değerlendirilerek davacının satın aldığı fidanların özelliklerini anlayabileceği yılın belirlenmesi ve en geç fidanların çeşidinin anlaşılabileceği ilk meyve verme tarihinden itibaren 6 ay içinde ve herhalde zararın meydana gelmesi tarihinden itibaren iki yıl içinde eldeki davasını açması gerektiği anlaşılmaktadır. Yasa hükmünde bahsedilen süre, hak düşürücü nitelikte taraflar ileri sürmese bile resen nazara alınıp uygulanması gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında davanın süresinde açılıp açılmadığı anlaşılmamakla bu konuda bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak usulüne uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi