MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Dairemizin 2014/9903 Esas sırasında kayıtlı ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/217 Esas ve 2013/84 Karar sayılı dosyası ile bu dosya arasında suç ve sanık yönünden fiili, hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınarak yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Jandarma kıdemli başçavuş olarak görev yapan sanık ..."nun, ..."in talebi doğrultusunda ... ve... isimli kişilerin Kaçakçılık, İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı sistemi üzerinden arama kayıtları bulunup bulunmadığı hususunda sorgulama işlemlerini yapıp bu kişilere bilgi vermek ve karşılığında ..."den menfaat temini iddiası ile sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan işbu dosyada, sanık...hakkında ise rüşvet verme suçundan 2010/217 Esas ve 2013/84 Karar sayılı dosyada kamu davası açıldığı; aynı olaya ilişkin farklı kararlar verilmesinin önüne geçmek, uygulama birliğini sağlamak ve her iki davada adil sonuç çıkmasını temin etmek için sanıklar hakkında açılan davaların mümkün olması halinde birleştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise söz konusu davaya ait dosyanın onaylı örneğinin getirtilmesi gerektiği ve iletişimin dinlenmesine ilişkin tutanak içeriklerinden ... ile..."ın bilgilerine ilişkin sorgulamaları yapması konusundaki isteklerinin sanık ... tarafından kabul edilerek yerine getirildiği, ..."in PTT"den ... adıyla 1000 TL parayı sanık ..."na gönderdiği, işin yapılması karşılığında menfaat temini öncesinde aralarında rüşvet anlaşması olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ..."nun sorgulama esnasında huzurda bizzat müracaatı bulunmayan kişilere ait bilgilerin tesbiti işlemini yapıp, şahıslara bildirilmemesi, gerekli bilgileri söylemek suretiyle görevinin gereklerine aykırı davranarak kişilere haksız menfaat sağlaması eylemlerinin zincirleme şekilde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden dosya kapsamı ile oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.