Esas No: 2017/3020
Karar No: 2022/2667
Karar Tarihi: 23.05.2022
Danıştay 10. Daire 2017/3020 Esas 2022/2667 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2017/3020 E. , 2022/2667 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3020
Karar No : 2022/2667
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…) (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ... Daire Başkanlığının … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Ana Üs Bölgesinde askerlik görevini yapmaktayken 24/07/2014 tarihinde verilen emir üzerine çöp dökme faaliyetine katıldığı, görev sonrası arkadaşları ile birlikte araç römorkunu çıkartmaya çalışırken, ellerinden kurtulan römorkun, sağ ayak parmaklarının üzerine düşmesi neticesinde gördüğü tedavi sonucu sağ ayak 1 ve 2. parmağın kesildiği, askerliğe elverişsizlik kararı verildiği, idarenin araçlarının emniyetini almayarak personelinin güvenliğini ihlal ettiği ileri sürülerek 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ... Daire Başkanlığının … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, hizmetin ifası sırasında gerçekleşen dava konusu olay nedeniyle idarenin kusursuz sorumluluğu ilkesi uyarınca davacının zararının karşılanması gerektiği, GATA Adli Tıp A.D. Başkanlığına sevk edilen davacının 29/02/2016 tarihli raporla %5,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumunun … tarih ve … sayılı yazısı ile davacıya 5434 sayılı Kanun'un vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasına karar verilerek 01/02/2015 tarihinden itibaren 6. Derece TSK vazife malullüğü aylığı bağlandığının bildirildiği, dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının karşılanmamış maddi zararının bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin reddine, davacının olay nedeniyle çektiği acı ve ıstırabın kısmen de olsa karşılanabilmesi için manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı ve diğer askerlerin boş römorku ön yükseltici kullanarak kaldırmaları gerekirken el yordamıyla çıkarmaya çalışmaları neticesinde meydana gelen dava konusu olayda kusuru bulunan davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının yasal faizin başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idare tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri kararın kabule ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Faiz; en basit biçimiyle, idarenin tazmin borcu bağlamında; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatı ödediği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, uyuşmazlık bakımından ön karar başvurusunda bulunulduğu tarihteki haliyle 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almaktadır.
Anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Bakılmakta olan davada da Danıştay'ın yerleşik içtihatlarında yer aldığı üzere, faizin başlangıç tarihine, davalı idarenin temerrüde düştüğü, dolayısıyla davacının idareye başvurduğu tarih yerine olay tarihinin esas alınmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Yukarıda belirtilen nedenlerle İdare Mahkemesince verilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasının "Hükmolunan manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 24/07/2014 tarihinden, ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE" kısmının "Hükmolunan manevi tazminat miktarına idareye başvuru tarihi olan 06/08/2015 tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin esasına ilişkin temyiz isteminin reddine, temyiz isteminin faiz başlangıç tarihi yönünden kabulüne,
2. (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ... Daire Başkanlığının … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasının "Hükmolunan manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 24/07/2014 tarihinden, ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE" kısmının "Hükmolunan manevi tazminat miktarına idareye başvuru tarihi olan 06/08/2015 tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın, davanın görüm ve çözümünde yetkili olan … İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; kararın ... İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, görevli olmayan adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Dava konusu olayda manevi tazminatın kabule ilişkin kısmına idareye başvuru tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.