Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11834
Karar No: 2019/5334
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/11834 Esas 2019/5334 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/11834 E.  ,  2019/5334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 206 ada 19 parsel sayılı 188,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 206 ada 20 parsel sayılı 1.047,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına ayrı ayrı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 206 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece 2644 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre, yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescil edilebileceğinin düzenlendiği, dava konusu taşınmazın öncesinde Hazine mülkiyetinde bulunmadığı, 03.05.1990 tarihli muhtarlık onaylı karar defterinde yol fazlalığı olarak davalı tarafa satıldığı, köy tüzel kişiliği ile eklemeli olarak davalı taraf yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki şartlar oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, taşınmazın davalılardan ...’a kullandırıldığı ve bunun karşılığında ecrimisil tahsil edildiğini, davalı ...’ın taşınmazı satın almak için idareye başvuruda bulunduğu, bu haliyle davalının yaptığı ecrimisil ödemeleriyle devletin mülkiyet hakkını tanıdığı ve kendisinin şagil olduğunu kabul ettiğini belirterek, davalılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı nedeniyle taşınmazın Hazine adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalılar taşınmazın köy muhtarı tarafından yol fazlalığı olarak davalılardan ...’a 1990 yılında satıldığı, o zamandan beri kendilerinin zilyet olduğunu, ancak 2007 yılında komşularının şikayeti üzerine Hazine görevlilerinin taşınmazın Hazineye ait olduğunu söylemeleri üzerine ecrimisil ödemesini yaptıklarını, daha sonra satın almak için idareye başvurduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ile davalı tanığı, dava konusu 206 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ...’a, 206 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ise ...’a ait olduğu, taşınmazların ev, depo ve bahçe olarak 20-25 yıldır kullanıldığını, taşınmazın öncesinde boş arazi niteliğinde bulunduğunu, beyan etmişler, 03.05.1990 tarihli köy karar defterinde de ... ve ... ’a satılan dava konusu taşınmazın niteliğinin “yol boşluğu” olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamından davalı ...’ın yasal tazyik altında kalmadan 1999 yılından 2009 yılına kadar Hazineye ecrimisil ödediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının ecrimisil ödemesi ve taşınmazı satın almak için idareye başvuruda bulunması, Hazinenin üstün mülkiyet hakkını kabul ettiği ve asli zilyet olmadığı anlamına gelmektedir. Öte yandan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki zilyetlikle iktisap edilebilir niteliğindeki yol fazlası boşluk olan taşınmazı köy tüzel kişiliğinin satış yetkisi yoktur. Hal böyle olunca, yol artığı (fazlalığı), kullanılmayan boşluk niteliğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi suretiyle davanın kabülüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi