Esas No: 2019/6894
Karar No: 2022/2383
Karar Tarihi: 23.05.2022
Danıştay 3. Daire 2019/6894 Esas 2022/2383 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/6894 E. , 2022/2383 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6894
Karar No : 2022/2383
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVACI): …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Petrol Petrol Ürünleri İmalat İthalat İhracat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2010 yılına ait kurumlar vergisi ve fer'ileri ile aynı yılın muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve fer'ilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği Şubat ile Mart dönemine ilişkin katma değer vergisi ve Şubat dönemine ait özel tüketim vergisi ile üzerlerinden hesaplanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile Mart-1. dönemine ait olduğu anlaşılan özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin, davacının ortaklık sıfatını haiz olduğu dönemle ilgili olması nedeniyle ödeme emrinin değinilen kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, Şubat ve Ocak ila Aralık dönemlerine ait diğer kamu alacağının mahkeme kararlarının verildiği tarihlerde doğduğu ve davacının karar tarihlerinde ortak olmaması nedeniyle ödeme emrinin değinilen kısımlarının hukuka uygun düşmediği, davacının 01/01/2010 ile 24/03/2010 tarihleri arasında ortak olduğu dikkate alındığında, dava konusu ödeme emri içeriği kurumlar vergisi ve fer’ilerinin, tarhiyatın yıllık olarak yapılması ve dönemsel gerçeklik üzerinden matrah farkları hesaplanarak yapılan tarhiyatın hukuka uygun bulunması nedeniyle ödeme emri aşamasında vergiyi doğuran olayların dönem içinde hangi tarihte gerçekleştiğinin tespiti yoluna gidilemeyeceğinden, belirtilen tarih aralığına isabet eden kısmının hukuka uygun olduğu, 24/03/2010 ile 31/12/2010 tarih aralığına isabet eden kısmında ise hukuka uygunluk görülmediği, kamu alacağının asıl borçlusu şirket tarafından açılan davada, Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; özel usulsüzlük cezasının, 2010 takvim yılında katma değer vergisi dahil olmak üzere 1.304.554-TL tutarında emtia satışı için belge düzenlememe nedeniyle kesilen kısmı yönünden davanın reddine; gerçekte emtia satan kişilerden fatura alınmaması nedeniyle kesilen kısmının ise kaldırılmasına karar verilmesine karşın davacı adına ödeme emri düzenlenirken söz konusu kararın dikkate alınmadığı anlaşıldığından, özel usulsüzlük cezasının davacıdan takibinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu ödeme emri; 24/03/2010 ile 31/12/2010 tarih aralığına isabet eden kurumlar vergisi ve fer'ileri; Şubat ve Ocak ila Aralık dönemine ait diğer kamu alacağı ve özel usulsüzlük cezası yönünden iptal edilmiş, Şubat ve Mart dönemlerine ait katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve Mart-1. döneme ait olduğu anlaşılan özel tüketim vergisi ve fer’ileri ile kurumlar vergisi ve fer’ilerinin 24/03/2010 tarihinden öncesine isabet kısmı yönünden dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının; ödeme emrinin, Şubat ve Ocak ila Aralık dönemine ait diğer kamu alacağı yönünden iptali ile Şubat dönemine ait katma değer vergisi ile özel tüketim vergisi ve fer’ileri yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları, kararın sözü edilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Kurumlar vergisinde vergiyi doğuran olayın, hesap dönemi sonunda safi kurum kazancının hesaplanmasıyla gerçekleşeceği, davacının ise 15/03/2010 tarihinde ortaklığı sona erdiğinden borcun doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanda ortak olmaması nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağı, Mahkemece belirtilen kararın özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine ilişkin kısmının 2010 yılının Mayıs ila Kasım dönemlerine ilişkin olarak bir kısım satışlar için fatura düzenlenmemesinden kaynaklandığı görüldüğünden ilgili dönemde ortak olmayan davacının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin, değinilen kısımlarının iptaline ilişkin hüküm fıkralarına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusu belirtilen gerekçelerle reddedilmiştir.
Ödeme emrinin Mart dönemine ait özel tüketim vergisinin 2. döneme ait olduğu, Mart dönemine ait katma değer vergisinin de buna bağlı olarak salındığı ve bu dönemde davacının ortak olmadığı dikkate alındığında dava konusu ödeme emrinin Mart dönemine ait özel tüketim vergisi, katma değer vergisi ve fer'ilerine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu, kurumlar vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası açısından ise yukarda açıklandığı üzere vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği dönemde ortak olmayan davacının söz konusu alacaktan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu değinilen kısımlar yönünden kabul edilerek ilgili hüküm fıkraları kaldırıldıktan sonra ödeme emri; Mart dönemine ait özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi, katma değer vergisi ile kurumlar vergisi ve fer'ileri yönünden iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, özel usulsüzlük cezası hesaplanırken Mahkeme kararının dikkate alındığı, dönemsellik ilkesi gereği davacının kurumlar vergisinden sorumlu olduğu, asıl vergi ve cezaların tahsili amacıyla şirket ortakları takip edildiğinden fer'i kamu alacağının da aynı şekilde takip edilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, vergiyi doğuran olayların şirket ortaklığının sona ermesinden sonra gerçekleştiği dikkate alındığında borçtan sorumlu tutulamayacağından ödeme emrinin hukuka aykırı düştüğü ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI :
Davacı tarafından, ödeme emri içeriği borçtan sorumlu olmadığı belirtilerek davalı idare isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCES: Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
2575 sayılı Danıştay Kanununa 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde uyarınca hüküm veren Danıştay Üçüncü ve Yedinci Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulca işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, … Petrol Petrol Ürünleri İmalat İthalat İhracat Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2010 yılına ait kurumlar vergisi ve fer'ileri ile aynı yılın muhtelif dönemlerine ait katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve fer'ilerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla … tarih ve … takip numaralı ödeme emri düzenlenmiştir.
Asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun incelenmesinden, ödeme emri içeriği kurumlar vergisinin, Mayıs ila Kasım dönemlerine ilişkin olarak özel kayıtlarda tutulduğu saptanan satış tutar ve miktarlarının, yasal kayıtlardaki satış tutar ve miktarları ile karşılaştırılması suretiyle hesaplanan hasılat farkından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesinde, Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, anılan Kanunun 58. maddesinde de, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği, hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Kanun'un Limited Şirketlerin Amme Borçları başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, Şubat ve Mart dönemine ait özel tüketim vergisi, katma değer vergisi ve fer'ileri; özel usulsüzlük
cezası; Şubat ve Ocak ila Aralık dönemine ait diğer kamu alacağına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Kurulumuzca da uygun görülmüştür.
Ödeme emri içeriği kurumlar vergisinin 2010 yılının Mayıs ila Kasım dönemlerinde kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılattan kaynaklandığı olayda, belirtilen dönemlerde ortaklık sıfatı bulunmayan davacının sözü edilen vergi ve fer'ilerinin ödenmesinde sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden, ödeme emrinin kurumlar vergisi ve fer'ilerine ilişkin kısmını yazılı gerekçeyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Vergi Dava Dairesi kararının ilgili hüküm fıkralarında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, Şubat dönemine ait katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve fer'ilerine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davalı idare temyiz isteminin kısmen reddine,
4. Kararın; ödeme emrinin, Mart dönemine ait özel tüketim vergisi, katma değer vergisi ve fer'ileri; özel usulsüzlük cezası; Şubat ve Ocak ila Aralık dönemine ait diğer kamu alacağına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
5. Kararın; ödeme emrinin, kurumlar vergisi ve fer'ilerine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
6. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.