Esas No: 2019/5599
Karar No: 2022/2009
Karar Tarihi: 23.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/5599 Esas 2022/2009 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/5599 E. , 2022/2009 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5599
Karar No : 2022/2009
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
( … Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF(DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, …'ın sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2015/Temmuz-Aralık dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporundaki tespitlerin ve …'ın ... Asliye Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yer alan belgelerin incelenmesinden …ın sahte belge düzenlediği hususunun kabulü gerektiği, davacı yönünden ise, … ile ticari veya sözleşmeye dayalı ilişkisi olmamasına rağmen mükellefin fatura ve kaşelerinin davacıya ait adreste ele geçirilmiş olması, faturaların düzenlediği mükelleflerin arasında çok sayıda hakkında vergi tekniği raporu hazırlanan, inceleme devam eden veya özel esaslara tabi mükellefler listesine alınmış mükellefin bulunması karşısında sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği kanaatine varıldığından, kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden, davacı …'a ait olduğu belirtilen … Sokak … …/… adresindeki iş yerinde yapılan aramada el konulan belge ve dökümanlar dışında davacıyla … isimli mükellef arasında herhangi bir ilişkinin ortaya konulamadığı, davacının söz konusu adreste faaliyet gösteren muhasebecinin yanında çalıştığını beyan ettiği, …'ın ... Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada davacı … tanımadığı yönünde ifade verdiği, … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda da davacının sahte fatura düzenleme fiiline ne şekilde iştirak ettiği, hangi eylemleriyle bu fiilin icrasına katıldığı veya yardımda bulunduğu konusunda hukuken bağlayıcı, somut bir tespitte bulunulmadığı anlaşıldığından, varsayıma dayalı olarak kesilen dava konusu vergi ziyaı cezalarında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, anılan mükellefin sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği tespit edilen davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarının hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına, …'ın sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle 2015/Temmuz-Aralık dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması hâlinde, ispat külfetinin, bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
213 sayılı Kanun'un; "Vergi ziyaı" başlıklı 341. maddesinde, "Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani teşkil etmez." hükmüne, "Vergi ziyaı cezası" başlıklı 344. maddesinde, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda; 07/07/2015 tarihinden itibaren araç kiralama, inşaat malzemeleri ticareti, dekorasyon ve temizlik işleri faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyet kaydının 21/12/2015 tarihi itibarıyla re’sen terk ettirildiği, defter belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, ikametgah adresinin harabe olduğu, …’ın tanınmadığı, işyerinde yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bir soruşturmaya kapsamında, Emniyet Müdürlüğü tarafından 22/12/2015 tarihinde, …'nin kullanmış olduğu … plakalı araçta ve …’a ait … Sokak No:… …/… adresindeki iş yerinde yapılan aramalarda ele geçirilen birden fazla mükellefe ait belgeler ve kaşenin incelenmek üzere vergi daresine gönderildiği, talep doğrultusunda yapılan inceleme sonucu … tarih ve … sayılı görüş ve öneri raporunun düzenlendiği ve içlerinde …’ın da olduğu 147 mükellef hakkında sahte belge düzenleme yönünden vergi incelemesi yapılmasına, içlerinde davacının da olduğu on kişi hakkında sahte belge düzenleme fiili ile bağlantılı olup olmadıklarının araştırılması gerektiği sonucuna varıldığı, söz konusu görüş ve öneri raporunun davacıya ilişkin kısmında, emniyet müdürlüğüne gelen ihbara göre aralarında davacı …’ın da olduğu bir grup şahıs tarafından … adına sahte fatura bastırılıp organizasyonun diğer üyeleri ile alışveriş yapılıyormuş gibi sahte fatura ve sahte SGK bildirgeleri düzenlendiği, davacının … ile birlikte hareket ettiği yolunda gelen ihbar üzerine …a ait adreste yapılan aramada ele geçirilen farklı kişilere ait fatura, sevk irsaliyesi, kaşe, yasal defter ve benzeri döküman ile sigorta girişlerinde kullanıldığı değerlendirilen taşıyıcı internet cihazına el konulduğu, el konulanlar arasında …’ın da bulunduğu 147 adet mükellefe ait faturalar, sevk irsaliyeleri, muhtelif evrak ve kaşelerin ele geçirildiği, bu durumun ticari icaplara uymadığı, …'ın polis ekiplerince alınan ifadesinde, 1998-2003 yılları arası kendisine ait işyerinde tekstil işi yaptığı, soyadını bilmediği 40 yaşlarında Ağrı'lı olduğunu bildiği … isimli şahışla tanıştiğı, …'ın kendisine "sen tekstil işinde çalışıyorsun tanıdığın kiralık iş yerleri varsa sen ayarla biz buralara tekstil malzemeleri üzerine iş yeri açalım" dediği, bunun karşılığında 10.000-20.000- TL maaş önerdiği, …'ın kendisine "kalabileceğin düzgün bir yer tut, burayı ofis olarak kullan işleri takip et" dediği, bunun üzerine bir ofis kiraladığı, …'ın da ayda bir kez ofise gelerek bana aylık ücretini ödediği, yaptığı işlerin hesabını kendisine düzenli olarak aktardığı, Murat'ın açık adres ve kimlik bilgilerini, telefonunu bilmediği beyan ettiği tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden, … ile ticari veya sözleşmeye dayalı ilişkisi olmamasına rağmen mükellefin fatura ve kaşelerinin davacıya ait adreste ele geçirilmiş olması; dava dilekçesinde söz konusu iş yerinin, davacı adına kiralanmış ise de aslında davacının yanında çalıştığı muhasebeciye ait olduğuna yönelik iddianın ve 10 bin ilâ 20 bin TL arasında kendisine maaş ödeyen … isimli şahsın soyadını ve telefonunu bilmiyor olmasının ise iktisadi, ticari ve teknik icaplara aykırı olması ve bu hususta makul bir açıklamanın bulunmaması, …'ın bir faaliyetinin olmaması, yoklamalarda mükellefe ulaşılamaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği kanaatine varıldığından, bu doğrultuda kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu kabul edip, Vergi Mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra davayı kabul eden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.