Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20165 Esas 2017/6430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20165
Karar No: 2017/6430
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20165 Esas 2017/6430 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının takibe koyduğu senedin sahte olduğunu iddia ederek müvekkilinin borçsuz olduğunu talep etmiştir. Mahkeme, yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının imzasının senede ait olduğunu tespit ettiği için davanın reddine karar vermiştir. Ancak senedin bir kambiyo senedi olan bononun şekil şartlarını taşıması nedeniyle asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, görev hususunun da dava tarihi itibariyle re'sen gözetilerek davacının dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar bozulmuş ve taraflar arasındaki sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/20165 E.  ,  2017/6430 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13965 esas sayılı dosyasında takibe koyduğu senedin sahte olduğunu iddia ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 750.000,00 TL bedelli senet, 6102 sayılı TTK.’nda düzenlenen ve bir tür kambiyo senedi olan bononun şekil şartlarını taşımaktadır. Bu sebeple TTK.’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK.’nun 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır. Açıklanan gerekçelerle dava tarihi itibariyle görev hususunun re’sen gözetilerek dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.480,00"er TL duruşma vekalet ücretinin birinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.