Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19018
Karar No: 2014/4930
Karar Tarihi: 03.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19018 Esas 2014/4930 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/19018 E.  ,  2014/4930 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Mersin 3. İş Mahkemesi
    Tarihi : 28/11/2012
    Numarası : 2012/216-2012/54

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili müvekkilinin davalı kurum bünyesinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı şirkette çalışırken aylık ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle Mersin 1.İcra Müdürlüğü"nün 2010/12155 sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, bu icra takibinin başlamasını müteakip davalı yanın bu takibe itiraz ettiğini bildirerek, haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı Kurum savunmasında, davalı kurumla davacı arasında iş sözleşmesinin bulunmadığını, hakkında dava açılamayacağını, kurumun husumet ehliyetinin bulunmadığını, kurumun asıl işinin öğrencilere barınma hizmeti vermek olduğunu, bu hizmetini (barınma, güvenlik, temizlik) kendi personeli veya hizmet alımı yoluyla yerine getirdiği, öğrencilerin başta beslenme olmak üzere diğer ihtiyaçlarının (berber, butik, manav, büfe, terzi, kuru temizleme, ayakkabı tamircisi, internet) işletme kapsamında özel ve tüzel üçüncü şahıslarca yerine getirildiğini, karma nitelikte bir sözleşme olan küçük işletmeler sözleşmesi kapsamında işletmecilerin kendi malzemelerini ve personeli ile ticari bir işletme olarak faaliyette bulunduklarını, davacının asıl işvereninin Mersin Yurt Müdürlüğü Merkezi Lokanta ve Kantin İşletmesini 2007-2010 tarihleri arasında 3 yıllık küçük işletme sözleşmesi imzalayarak işleten şirket olduğunu, takipte belirtilen faiz miktarının fahiş olduğunu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalı borçlu Özyol Limited Şirketi hakkında Mersin 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2010 gün 369/94 EK sayılı ilamıyla iflasın ertelenmesi talebi reddedilerek şirketin iflasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 23/12/2010 gün 5860-14737 E.K.sayılı ilamıyla bozulduğu, yeniden yapılan yargılamda bozmaya uyularak Mersin 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/59-2012/51 E.K. sayılı ilamıyla yeniden şirketin iflasına, iflasın 14/02/2010 gün saat 14:00 itİbariyle açılmasına karar verildiği, İcra İflas Kanunun 193 Maddesi uyarınca verilen takibin durdurulmasına ilişkin kararın itirazın iptali davasına konu olamayacağı sonucuna ulaşılması nedeniyle bu konuda itirazın iptali kararı verilemeyeceğinden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalı yönünden kısmen itirazın iptaline karar verilmiştir.
    Davalı kurum yönünden verilen karar yerinde olmakla birlikte iflas eden şirket yönünden verilen karar hatalıdır.
    İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir. Görev kurallarındaki değişikliği dava açıldıktan sonra işverenin iflas etmesi hali ve iflas kararı verdikten sonra işçinin işverene dava açması hali bakımından ayrı ayrı incelemek gerekir.
    İflasın açılması ile müflisin taraf olduğu hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar duracağı genel kural ise de, yine bu hükmün müstacel haller, tazminatsız ceza davaları, şeref ve haysiyete tecavüzden ve cismani zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka davalarının uygulanamayacağı kabul edilmiştir. 2004 sayılı Kanun"un 194. maddesinde ayrık tutulan "Müstacel haller" den maksat, acele görülmesi gereken ve durduğu takdirde verilecek hükmün faydasız kalacağı gerçeğidir. Bu davalarda hakim takdir hakkını kullanarak müstaceliyet kararı vermek suretiyle yargılamaya devam eder. İşçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava, işçinin sosyal durumu itibariyle 2004 sayılı Kanun"un 194. maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir. Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hasıl olmakta ise de masaya dahil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas idaresi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas idaresi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler.
    İflas kararı verildikten sonra işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun"un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da red sebebleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 sayılı Kanun"un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun"un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebligatı gösterir adres ve tebligat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı Kanun"un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı Kanun"un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 sayılı Kanun"un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, Mahkemece davalı şirketin iflasının hangi aşamada olduğunun ve alacağın masaya kayıt edilip edilmediğinin araştırılmadığı, iflas idaresi vekilinin beyanları ve davacı temyizinden ikinci alacaklılar toplantısın yapılıp alacağın kesinleştirilmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; İflas Müdürlüğü"ne müzekkere yazılarak ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığını ve iddia konusu alacakların davacının iddia ettiği sıraya kaydedilip kaydedilmediğini araştırmak, eğer itiraz olunmayan sırasına kaydedilmişse davanın şimdiki gibi konusuz kaldığına karar vermek, aksi taktirde davayı esastan sonuçlandırarak alacağın varlığının tespiti halinde tahsil şeklinde değil mükerrer tahsilata yol açılmamak üzere alacakların masaya kaydına şeklinde hüküm oluşturmaktır.
    Eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Kredi ve Yurtlar Kurumuna yükletilmesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi