Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/28
Karar No: 2017/136
Karar Tarihi: 31.01.2017

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/28 Esas 2017/136 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2017/28 E.  ,  2017/136 K.

    "İçtihat Metni"

    Mağdur ..."a yönelik yağma suçundan sanık ... hakkında üzerine atılı nitelikli yağma suçunun kendisi tarafından işlendiğinin sabit olmaması ve kastının bulunmaması nedeniyle CMK 223/2-c-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin ... 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.11.2006 gün, 2005/361 Esas ve 2006/624 Karar sayılı hükmü o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 15/04/2013 gün 2010/14367 esas ve 2013/7996 karar sayı ile;
    "Yakınanın hazırlık aşamasında 25/11/2005 tarihinde verdiği beyanında; 10.30 sıralarında cadde üzerinde bulunan simitçiden 75.-kuruşa simit aldığını, parasının üstü olan 25 kuruşun elinde bulunduğunu, bu sırada sanık ve ..."ın caddenin köşesinde beklediklerini, sanığın küfür ederek gel lan buraya dediğini, yanlarına gittiğinde sanığın 1.-TL versene dediğini, parasının olmadığını söylediğini, bunun üzerine ..."ın küfür ederek elinde bulunan 25.- kuruşu aldığını bildirmiş olması, kovuşturma aşamasında yakınanın hazırlık aşamasında bildirdiği adresinden kendisine ulaşılamaması nedeniyle dinlenemediğinin anlaşılması karşısında; öncelikle yakınanın adresinin araştırılarak beyanının tespiti ve yaşının 18"den küçük olması nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen sanık ... hakkındaki dava dosyası ile bu dosyanın, delillerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi için olanaklı ise birleştirilmesi, olanaklı değil ise dava dosyası getirtilip incelenip, gereğinde beyanına da başvurularak kanıtların bir bütün halinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması," şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2013 gün, 2013/174- 2013/352 sayılı kararı ile;
    “Mahkememizce bozma ilamı üzerine yapılan değerlendirmede mahkememiz kararı yasa ve usule uygun bulunmuş ve mahkememiz kararında direnilmiş, her ne kadar bozma ilamında şikayetçinin yeniden dinlenilmesi ve birleştirme kararı verilip verilmeyeceğinin araştırılması için mahkememiz kararı bozulmuş ise de, şikayetçi ..."ın soruşturma evresinde sıcağı sıcağına aldırılan beyanında sanıkların kendisine hiç bir şekilde şiddet kullanmadıklarını, ... Caddesi üzerinde yürüdüğü sırada köşede durmakta olan sanıklardan ..."in kendisini sinkaf ederek çağırdığını ve bir lira istediğini olmadığını söylemesi üzerine, yanında duran sanık ..."in kendisine küfrederek elinde bulunan 25.- kuruşunu aldığını anlatmış, mağdurun sıcağı sıcağına aldırılan beyanı henüz olayın olmasının hemen akabinde alınmış olması ve anlatımın hayatın olağan akışına uygun olması nedeniyle inandırıcı bulunmuş, hayatın olağan akışına uygun bulunan bu anlatımın sanıkların anlatımları ile de uyum göstermesi karşısında ve mağdurun bulunup yeniden ifadesinin alınması halinde beyanının tam aksini beyan etmiş olması halinde dahi mahkememizde sıcağı sıcağına oluşan beyana itibar etmek noktasındaki kabulden vazgeçilemeyeceği hususunda kanaatin oluşması karşısında mağdurun yeniden dinlenmesinde hukuki fayda görülmemiş ve bu konudaki bozma ilamı hukuka uygun görülmemiş ve mahkememizce bu beyana itibar olunarak bu beyan gereğince mahkememizce sanık ..."in üzerine atılı yağma suçunun işlendiğine yeterli delillerin bulunmadığı ve kastında oluşmadığı değerlendirilmiş,
    Kabul mağdurun soruşturma evresinde anlattığı üzere yapıldığından..."in olay zamanı mağdurun elinden 25 kuruş parasını almış olması nedeniyle bu sanığın eyleminin suç oluşturacağı hususunda tereddüt yok ise de, olay zamanı sanıkların caddenin köşesinde dikildikleri ve lafladıkları, yoldan geçenleri yağmalamak hususunda önceden alınmış fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarını gösterir bir kararın varlığına dair hiç bir delilin elde edilememiş olduğu, TCK.nın 37/1. maddesinin uygulanabilmesi için asli maddi faillerin önceden bir suç işleme hususunda birlikte işleyen sıfatını kazanacak şekilde eylem ve fikir birliği içerisine girdiklerine dair kararının bulunması gerektiği, oysa somut olayda cadde köşesinde dikilen sanık ve ...nin yanlarından mağdur geçmekte iken ani bir kararla sanık ..."in diğer ...den habersiz, mağduru küfürle yanına çağırdığı ve ondan bir lira para istediği, mağdurun parası olmadığını söylemesi üzerine de eylemini sonlandırdığı, esasen günlük hayatta dilencilerin, tinercilerin, bağımlıların bu yöndeki davranışlarına sıkça rastlandığı, kişilerin yanına yaklaşan bu neviden kişilerin üç beş kuruş isteyip aldıklarında teşekkür ettikleri, alamadıklarında ise çoğu zaman küfrettikleri ve ama her halikarda eylemlerini daha ileriye vardırmadan neticelendirdikleri, somut olayda da mağdurdan para alamayan sanık ..."in eylemini noktaladığı, diğer ..."in bu aşamadan sonra sanık ..."in eylemini nihayetlendirmesinden sonra olaya dahil olduğu ve mağdurun elinden 25.-kuruşu aldığı, bu eylemi gerçekleştirirken mağdura şiddet göstermediği, iş bu duruma göre bu ...nin eylemini yağma suçu değil ancak nitelikli hırsızlık olarak kabul etmek gerektiği, iş bu noktada tartışılması gereken hususun sanık ..."in, ..."in hırsızlık eylemine iştirak edip etmediği noktasında olduğu, zikrolunduğu üzere iştirak halinin kabulu için birlikte işleme hususunda eylem ve fikir birliğine dair kararın bulunması gerektiği, somut olayda bu kararın varlığından bahsolunamayacağı, zira sanık ile ...nin mağdurun elinden 25.-kuruşunu hırsızlamak hususunda kesinlikle iştirak iradelerinin olamayacağı, zira olayın bir dakikayı bulmayan kısa bir zaman diliminde tamamen spontane olarak geliştiği, sanık ..."in tesadüfen oradan geçmekte olan mağduru gördüğünde ani bir kararla yanına çağırıp para istediği, vermemesi üzerine de eylemini noktalandırdığı, ancak ..."in sanık ..."ten bağımsız olarak olaya dahil olup şiddet göstermeksizin parasını aldığı, bu şekilde gelişen olayda sanık ..."in ..."in eylemine katıldığını kabule yasal imkan olamayacağı, zira sanık ile ...nin birlikte eylem gerçekleştireceğine dair olay öncesinde hareketlerinin tesbit olunamadığı, örneğin ikisi birlikte yürüyüp mağdurun yanına gidip ortak bir davranış sergilemedikleri, yada mağdur yanlarına geldiklerinde her ikisi tarafından parayı vermesi yönünde tehditlerinin olmadığı, bu duruma göre sanık ..."i, ... ile iştirak içerisinde olduğu kabule yeterli delillerin bulunmadığını kabul etmek gerekmiş,
    Her ne kadar bozma ilamında her iki dava dosyasının birleştirilmesi yönünde de bozma yapılmış ise de, mağdurun sıcağı sıcağına alınmış ifadesindeki açıklık karşısında mahkememizde sanık ..."in üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği hususunda tam bir vicdani kanaat oluşmakla ve çocuk mahkemelerinin özel nitelikte yargılama imkanı veren mahkemeler olup, iş bu mahkemelerin yargılaması ssç için hakimlerin seçimi, uygulanacak usul hükümleri açısından özel güvence sağlaması nedeniyle ...yi özel güvenceli tabi mahkemesinden ayrı mahkemede yargılamakta hukuki fayda görülmediğinden birleştirme ve zikrolunan dosyayı araştırmada hukuki fayda görülmemiş,
    Bu kabullere göre aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesi ile ve oyçokluğuyla ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
    Bu hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 30/06/2015 gün ve 2014/222520 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
    5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2015/676 Esas ve 2016/847 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı yağma suçundan verilen beraat kararı eksik incelemeye dayalı olup, sanık ... hakkında verilen beraat kararlarının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
    Dairemizin 15/04/2013 tarih ve 2010/14367 Esas ve 2013/7996 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2013 gün, 2013/174 esas - 2013/352 Karar sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
    CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi