22. Hukuk Dairesi 2016/23187 E. , 2019/21134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 21/06/2009-20/09/2012 tarihleri arası davalılara ait halk otobüsünde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın davalılarca feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fark ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalıların cevabının özeti:
Davalılar vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücreti, tanık beyanlarına göre, sürekli hafta tatili çalışması yaptığı, haftanın 4 günü 06.00-15.00 ya da 15.00-01.00 saatleri ara dinlenme sonrası ortalama 8,5 saat, haftanın 3 günü 06.00-13.00 ya da 13.00-21.00 saatleri ara dinlenme sonrası ortalama 7,5 saat olmak üzere haftada ortalama 7,5 saat fazla mesai kabulü ile hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davacının fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti talebi dikkate alınmaksızın, mükerrer ödemeye yol açacak şekilde hesaplanmıştır. Davacı lehine ayrıca hafta tatili ücretine hükmedildiğinden, mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için hafta tatili günlerindeki fazla çalışmanın 1 saat olarak hesaplamaya dahil edilmesi gereklidir. Hal böyle olunca davacının fazla mesaisi, haftalık 4 saat fazla çalıştığı kabulüne göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.