18. Hukuk Dairesi 2016/8653 E. , 2016/10994 K.
"İçtihat Metni".....
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ...parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırmasız el atma davalarına da uygulanan Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve değerlendirme gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına... üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
...
Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa"nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin
emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2011 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki somut emsalin 24.09.2008 olan satış tarihi itibari ile imar uygulaması görmüş imar parseli olup olmadığı, imar parseli ise ne oranda düzenleme ortaklık payı kesildiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu ada bazında hangi oranda düzenleme ortaklık payı kesildiği, dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari m² değerleri getirtilerek uygun emsal olup olmadığı denetlenmeden, emsalin imar, dava konusu taşınmazın ise kadastral parsel olarak kabulü ile %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmesi ve yukarıda açıklandığı şekilde değerlendirme yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2- Davalı Hazine yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması,
3-Dava tarihi 29.01.2009 olduğu halde karar başlığında 11.02.2010 olarak yazılmış olması,
4-Mahkemece tespit edilen ve davalı adına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden 30.05.2009 tarihinden, karar tarihi olan 25.11.2015 tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, faizin başlangıç tarihinin hatalı olarak 01.11.2011 yazılması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.