6. Ceza Dairesi 2017/16 E. , 2017/127 K.
"İçtihat Metni"Katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan sanıklar... ve ... hakkında TCK.38/1,142/2-b, 38/2, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 5 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve yoksunluğa ilişkin ... 26. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2007 gün, 2006/261 Esas ve 2007/323 Karar sayılı hükmün sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 11.02.2013 gün 2010/1056 Esas ve 2013/3249 Karar sayı ile;
“ .. öncelikle, yaşlarının 18"den küçük olması nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen sanıklar ... ve ... hakkındaki dava dosyası ile bu dosyanın, delillerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi için olanaklı ise birleştirilmesi, olanaklı değil ise dava dosyası getirtilip incelenip, gereğinde beyanlarına da başvurularak kanıtların bir bütün halinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken; sanık ..."ın henüz suç işleme düşüncesi bulunmayan çocuğu olan küçük sanık ... da ne şekilde bu fikri oluşturduğu her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıtlar gösterilip açıklanmadan varsayıma dayalı değerlendirme ile yetinilip yazılı şekilde kararı verilmesi, ” şeklinde bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
Bozma sonrası ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2013 gün 2013/324-2013/570 sayılı kararı ile;
“Yargıtay bozma kararında yaşları nedeni ile ayrı dava dosyası görülen ... ve ... ile ilgili hiç bir araştırma yapılmamış gibi bir intiba uyandıracak şekilde karar verilmiştir. ... 26.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/261 Esas 2007/323 Karar ve 31.05.2007 tarihli gerekçeli kararın 3.sayfasında ve şimdiki kararın 3.sayfasında ... ve ... yönünden açılan davaların akıbeti belirtilmiş ve ifadelerin neler olduğu açıklanmıştır. Sanık ..."ın...ile birlikte hareket ettiği yine kararda ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Yine 31.05.2007 tarihli gerekçeli kararın dosyanın değerlendirilmesi ve kabul kısmında...ile birlikte sanığın hareket ettiği ve olayın hemen sonrasında söz konusu suçun ortaya çıkması için aldığı önlemler nedeni ile daha önceden birlikte hareket ederek ... ve ..."ı azmettirtiği tespitinde bulunulmuştur.
Olaydan çok
kısa sonra bu şekilde hareketlerinin olabilmesi için sanığın ... ve ..."ın hırsızlık eylemini gerçekleştirdiğini bilmesi ve buna azmettirmesi halinde bu tür hareketlerinin bir anlam ifade edeceği aksi halde azmettirmemesi durumunda çok kısa süre içerisinde olayın ne olduğunu anlaması esasen mümkün olmadığı bu şekilde önceki kararda açıklandığı gibi kanıtları da ortadan kaldırmaya çalışmayacağı açık olduğundan ülkemiz koşullarına göre en ayrıntılı ve gerekçeli olarak yazılmış karar ile ilgili bozma gerekçelerinin yasal olmadığı kanaatine varıldığından direnme kararı vermek gerekmiş” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 28.08.2014 gün ve 2013/357065 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2014/520 Esas ve 2016/781 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yaşlarının 18"den küçük olması nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen sanıklar ... ve ... hakkındaki dava dosyası ile bu dosyanın, delillerinin bir bütün halinde değerlendirilmesi için olanaklı ise birleştirilmesi, olanaklı değil ise dava dosyası getirtilip incelenip, gereğinde beyanlarına da başvurularak kanıtların bir bütün halinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken; sanık ..."ın henüz suç işleme düşüncesi bulunmayan çocuğu olan küçük sanık ..."da ne şekilde bu fikri oluşturduğu her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıtlar gösterilip açıklanmadan varsayıma dayalı değerlendirme ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi karşısında, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının, gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair,
Dairemizin 11/02/2013 tarih ve 2010/1056 Esas, 2013/3249 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2013 gün 2013/324- 2013/570 sayılı kararındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.