Esas No: 2018/8509
Karar No: 2022/3244
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 4. Daire 2018/8509 Esas 2022/3244 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/8509 E. , 2022/3244 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/8509
Karar No : 2022/3244
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ...
VEKİLİ: Av. ...
2-... Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla Özel ... Sağlık Hizmetleri Medikal Ürünleri Gıda İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.'nin 2008, 2009, 2010, 2011 yılları muhtelif vergi alacağının tahsili için düzenlenen ... tarih ve ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; Özel ... Sağlık Hizmetleri Medikal Ürünleri Gıda İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.'nin bir kısım taşınır ve ihtilaflı taşınmaz malvarlığının bulunduğu, şirketin 28/05/2015 tarihi itibariyle iflasının açıldığı ve iflas tasfiyesinin devam ettiği anlaşılmakta olup, şirketin vergi borçlarının iflas tasfiyesi sonucunda şirket malvarlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi halinde şirket kanuni temsilcilerinin sorumluluğuna gidilmesi gerekirken davacının kanuni temsilcilik sıfatının bulunduğu dönemlere ilişkin şirket vergi borçlarının söz konusu malvarlığından tahsil edilip edilemeyeceği iflas tasfiyesi sonucunda somut olarak belirlenmeden davacı adına ödeme emirleri düzenlendiği, ayrıca 2010 yılı özel usulsüzlük cezalarına ait ihbarnamelerin usulüne uygun biçimde tebliğ edilmeksizin kesinleştirildiği, bu nedenlerle düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Dairelerinin ..., ... ve ... esasında kayıtlı dosyalar ile bu dosyada yapılan ara kararlar ile davacı adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği 2009 ve 2010 yıllarının farklı dönemlerine ilişkin özel usulsüzlük cezalarına ait asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ve bu ödeme emirlerinin tebliğ edildiğine dair tebliğ alındılarının istenilmesine karşın, davalı idare tarafından verilen cevaplarda söz konusu belgelerin Dairelerine ibraz edilemediği, asıl borçlu şirket adına usulüne uygun olarak kesinleşmediği anlaşılan kamu alacağının kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsiline gidilmesinde hukuka uygunluk, dava konusu ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emri içeriği 2009/1,12, 2010/3,4,5 dönemlerine ait vergi ziyaı cezaları borçları dışında kalan kısımlar yönünden; Dairelerince yapılan 11/04/2018 tarihli ara kararına verilen cevapta, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında ödeme emri takip numarasının sehven yanlış yazıldığı belirtilmiş olup, ispat yükü üzerine düşen davalı idarece asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği hukuki bir şekilde ortaya konulamadığından kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin ilgili kısmında da hukuka uyarlık, dava konusu ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emri içeriği 2009/1,12, 2010/3,4,5 dönemlerine ait vergi ziyaı cezaları borçlarına ilişkin kısım yönünden; asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin usulüne uygun bir şekilde 26/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine şirketin malvarlığı hakkında araştırma yapıldığı, şirketin borçları nedeniyle şirkete ait dört katlı kargir bir hastane üzerine haciz uygulandığı, ancak bu hastanenin 12.150.000,00.-TL değer takdiri ile satışa çıkarıldığı, 6.086.000,00.-TL bedelle rehin alacaklısı olan ... Bankası Anonim Şirketine ihale edildiği, bu ihalenin feshi için dava açıldığı ve bu davanın reddine karar verildiği, malvarlığı araştırmasında şirket adına kayıtlı olduğu tespit edilen araçlar üzerine haciz konulduğu, ancak şirket borcunun 28/05/2015 tarihi itibarıyla vergi aslı 5.582.509,39.-TL, gecikme zammı 1.227.918,19.-TL olmak üzere toplam 6.810.427,58.-TL olduğu dikkate alındığında, şirket malvarlığının şirket borçlarını karşılamaya yetmeyeceği açık olup, şirketin 28/05/2015 tarihi itibarıyla iflasının açıldığı iflas tasfiyesinin devam ettiği görülmüş ise de, bu sürecin vadesinde ödenmeyerek kesinleşen kamu alacağının kanuni temsilciden takip ve tahsiline engel olmayacağı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda asıl borçlu şirket adına vadesinde ödenmeyerek kesinleşen ve şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının ilgili dönemde kanuni temsilci olan davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen gerekçeli reddine, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, eğer bir alacak yoksa bu alacağa dayanan diğer alacakların da olmayacağı, ferinin asla tabii olduğu, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu, Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, borçların şirketten tahsilinin sağlanacağı mal varlığı tespit edilemediğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10'maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun şirketi temsile yetkili olan davacı ... adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı, Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının Üye ... 'ın karşı oyu ve oy çokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 2008, 2009, 2010, 2011 yılları muhtelif vergi alacağının tahsili için düzenlenen ... tarih ve ... , ... ve ... takip nolu ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu Özel ... Sağlık Hizmetleri Medikal Ürünleri Gıda İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.'nin 30/05/2011 tarihinde 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca şirket borçlarının 17/05/2012, 25/07/2012, 24/12/2012, 31/05/2013, 10/06/2013 tarihlerinde taksitlendirilmesini talep ettiği ancak idare tarafından gönderilen bilgi/belgelerin incelenmesinden söz konusu taksitlendirme taleplerinin hangi dönemlere ait olduğuna ilişkin tespitin yapılamadığı, bu sebeple Bölge İdare Mahkemesince öncelikle bu hususun araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, tarafların temyiz başvurusunun kabulüne, kararın bozulmasına, söz konusu hususun incelenerek bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.