Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2021/572
Karar No: 2022/2420
Karar Tarihi: 24.05.2022

Danıştay 3. Daire 2021/572 Esas 2022/2420 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/572 E.  ,  2022/2420 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/572
    Karar No : 2022/2420

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Metal Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, emtia alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle kazancını azalttığı yönünde saptamalar içeren vergi inceleme raporu uyarınca 2016 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyacı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … İnşaat Malzemeleri Elektrik Madencilik ve Orman Ürünleri Limited Şirketi, … Metal İnşaat Orman Ürünleri Nakliyat Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … Hurda Alüminyum İnşaat Mobilya Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden, faturaların maliyet kayıtlarından çıkarılmak suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, mahsup dönemi geçen geçici vergi aslının aranmayacağı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş, geçici vergi aslı ise kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
    Vergi Mahkemesi kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi aslı ile geçici verginin bir katına isabet eden vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvuruları kararın sözü edilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
    Yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davacı istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı kaldırılmıştır.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, 1997 yılından itibaren alüminyum imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunduğu, aylık ortalama kırk işçi çalıştırdığı, kapasite kullanım raporlarının iş yeri, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş bilgileri ve çalışan sayılarıyla uyumlu olduğu, imalatta kullanılmak üzere alınan ve sahte olduğu iddia edilen faturalarda yer alan hammaddelerin gerçekten alınıp alınmadığı ve üretimde kullanılıp kullanılmadığına yönelik randıman incelemesi ile fiili ve kaydi envanter çalışması yapılmadığı, fatura bedellerinin çek ve havale yoluyla ödendiğinin dikkate alınmadığı, kullanılan faturaların sahte olmadığı, faturalar içeriği hammaddelerin gerçekten alındığı, eksik inceleme ve varsayım yoluyla yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    Davalı idare tarafından, geçici vergi aslının gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak gösterildiği, sahte fatura kullanıldığından geçici vergi üzerinden üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI :
    Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
    Davacı tarafından, yıllık vergiye mahsuben alınması nedeniyle geçici vergi üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz istemlerinin reddine,
    2. Temyiz istemlerine konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
    3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

    (X)-KARŞI OY :

    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
    İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
    İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
    Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
    Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi