Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11718
Karar No: 2019/5314
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/11718 Esas 2019/5314 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/11718 E.  ,  2019/5314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... ve ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın ayrı ayrı bölümleri hakkında, iddialarına konu bölümlerin adlarına kayıtlı bulunan 160 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların devamı niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek bu bölümlerin 160 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesi suretiyle adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 24.03.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilip sarı renkli kalem ile taranan 34,54 metrekare, (A) harfi ile gösterilip mavi renkli kalem ile taranan 3,89 metrekare olmak üzere toplam 38,43 metrekare yüzölçümündeki kısmın 160 ada 9 parsel numaralı taşınmaz ile birleştirilmek sureti ile davacı ... adına; aynı raporda (C) harfi ile gösterilip yeşil renkli kalem ile taranan 31,60 metrekare, (E) harfi ile gösterilip pembe renkli kalem ile taranan 14,40 metrekare ve (D) harfi ile gösterilip mavi renkli kalem ile taranan 2,66 metrekare olmak üzere toplam 48,66 metrekare yüzölçümümündeki kısmın 160 ada 10 parsel numaralı taşınmaz ile birleştirilmek sureti ile davacı ... adına payı oranında tapuya kayıt ve tesciline, (E) harfi ile gösterilip pembe renkli kalem ile taranan kısımda kalan 0,27 metrekarelik su kuyusunun davacılar ... ve ..."a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacılardan ...’un, 160 ada 10 parsel sayılı taşınmazın müstakilen maliki olmadığı, bu taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olduğu ve davacı ... dışında ... ’ın da bu taşınmazda paydaş olduğu ancak bu paydaşın davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen taşınmaz bölümlerininin 160 ada 10 parsele eklenmesi istemi ile dava açıldığına göre, davanın niteliği gereği 160 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacı ... dışındaki paydaşı Naciye Karaduman’ın, davaya katılımı sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulması gerekir. Diğer taraftan dava, tescil isteğine ilişkin olduğuna göre TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması zorunlu olduğu halde, yasal ilanların da yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bömlümlerinin öncesinin ne olduğu, taşınmaz bölümlerinin kim tarafından ve ne zamadan beri zilyet edildikleri, taşınmaz bölümlerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmadığı gibi ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda soyut nitelikte olup uyuşmazlığın çözümü için yeterli bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, davacı ..."a, paydaşı olduğu 160 ada 10 parsel sayılı taşınmazın diğer kayıt maliki Naciye Karaduman’ın davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, çekişmeli (C), (D) ve (E) bölümleri yönünden taraf teşkilinin sağlanması halinde mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşifte görev almayan ziraat mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinden oluşturulacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, imar ihya gerektiren yerlerden iseler imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya yapılmışsa buna ilişkin faaliyetlerin ne zaman başlayıp bitirildiği, üzerlerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimini, toprak yapısını, üzerlerindeki bitki örtüsünü, önceki ve şimdiki niteliklerini, zirai durumlarını, kültür arazisi niteliğinde olup olmadıklarını, evveliyatlarının imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden iseler imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, üzerlerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kullanım durumlarını kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içerir şekilde rapor alınmalı; çekişmeli taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde taşınmazların sınırları kabaca işaretlettirilmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; yapılan araştırma ve inceleme neticesinde dava konusu taşınmaz bölümlerinin evveliyatları itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduklarının anlaşılması halinde, iktisap edilebilmesi için emek ve masraf yapılarak tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı taraf lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı; taşınmaz bölümlerinin öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının tespit edilmesi halinde ise, 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak üç aylık yasal ilan süresinin dolması beklenilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi