7. Hukuk Dairesi 2013/21276 E. , 2014/4907 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çorum 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 31/05/2013
Numarası : 2012/349-2013/609
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı şirketin Çorum Organize Sanayi Bölgesi"nde bulunan R.. Fabrikası olarak bilinen işyerinde 16/08/2005 tarihinde işe başladığını ve 30/11/2011 tarihinde işten kovulduğunu, fazla mesai ücretinin ödenmediğini, kendisine birçok işçi gibi baskı ile aldıkları istifa dilekçesini ve ibra belgesini kullanacaklarını, hiç bir hakkını ödemeyeceklerini söylediklerini, bunun üzerine 30/11/2011 tarihinde noterden ihtarname gönderdiğini, davalı işverence de 06/12/2011 tarihli ihtarname ile işine dönmesi, mazeretini bildirmesi, aksi halde iş akdinin feshedileceğine dair ihtar gönderildiğini, işverenin 3012/2011 tarihinde gönderdiği belge ile de iş akdini sona erdirdiğini bildirdiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminati ile ücret alacaği, yıllık izin, genel tatil ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davacının 09.12.2011 tarihinde "kendi isteğiyle istifa ettiğini" bildiren dilekçe ile işten ayrıldığını; çalıştığı süreye ait tüm ücretlerini aldığına, yıllık izinlerini kullandığına dair 09.12.2011 tarihli ibranameyi imzalayarak şirketi ibra ettiğini; davacının önce 30.11.2011 tarihinde işi bıraktığını ve aynı gün noterden ihtarname göndererek iş akdini feshettiğini, işçilik hak ve alacaklarını istediğini bildirdiğini; şirketin 06.12.2011 tarihli ihtarnamesi ile işe davet edilince işe dönüp çalışmaya başladığını, daha sonra işten çıkmak istediğini söylediğini, kendisine eksik ücretleri, fazla mesaileri ve diğer alacakları ödenince 09.12.2011 tarihli istifa ve ibraname dilekçelerini imzaladığını, imzaladığı yıllık izin
çizelge ve formlarına göre yılık izin alacağı bulunmadığını; 45 saati geçmeyecek şekilde çalıştığını, fazla mesai alacağı bulunmadığını; işe giriş ve çıkışlarda kart okutulduğunu, bu kayıtların incelenmesi ile de fazla mesai yapılmadığının anlaşılacağını; dini-milli bayram ve genel ve resmi tatillerde çalışmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iş akdinin davacı işçi tarafından ücret ve işçilik haklarının tam olarak ödenmemesi sebebiyle feshedildiğini, matbu olarak hazırlanan ibranamenin geçerli olmadığını, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin alacaklarının bulunduğunu kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ve ulusal bayram genel tatil çalışmasın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın ve genel tatillerde çalışıldığının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ve genel tatil ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; hükme esas bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının haftada 5 gün ve ayda en az 2 kez cumartesi günleri çalıştığı, haftada 2 gün yaklaşık 2 saat fazla mesai yaptığı, ayrıca resmi tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek sözü edilen alacaklar hesap edilmiş, hakkaniyet indirimi yapılarak alacaklar mahkeme tarafından hüküm altına alınmıştır.
Dosya içinde davacının işe giriş çıkış saatlerini gösteren kart okuma kayıtları bulunmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Davalı tarafça sunulan kart okuma çizelgelerinde davacının imzası olmadığı, normal mesai saatleri dışında fazla mesai yapıldığı beyan edilmesine rağmen kart okuma çizelgesinde normal mesai saatleri dışında hiç çalışma bulunmadığı, kart okuma çizelgelerinin davalı şirket dışında internet aracılığıyla bu işi yapan şirketler tarafından tutulan kayıtlar olduğunun da belirtilmediği gerekçeleriyle kart okuma çizelgeleri dikkate alınmamıştır.
Mahkemece, kart okuma kayıtlarında normal mesai saatleri dışında da çalışmaların bulunduğu ve mahiyeti itibariyle bu kayıtların davacının imzasını içermesinin mümkün olmadığı değerlendirilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı işyeri kayıtları yerine takdiri delil niteliğindeki tanık beyanları nazara alınarak hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.