Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19530
Karar No: 2019/9799
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19530 Esas 2019/9799 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19530 E.  ,  2019/9799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalıların sürücüsü,işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın tek taraflı trafik kazasında davacıların desteğinin vefat ettiğini, davacıların maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar ... için 2.450,00 TL, ... için 2.450,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00 TL defin gideri olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 2.500,00 TL olmak üzere toplam 27.500,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı talebini ... için 19.339,15 TL, ... için 27.757,66 TL, cenaze gideri talebini 6.000,00 TL olmak üzere toplam 53.096,81 TL ye yükseltmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, olay nedeni ile açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, kazadan önce sağ arka tekerin patladığını, müteveffa ile davalıların yakın akraba olduklarını davalıların üzüntü içerisinde olduğunu, davacıların ölenin desteğine muhtaç olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; yetki itirazında bulunarak, aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu,kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, desteğin aracın trafikten men edilmiş olduğunu bildiğini ve buna rağmen araca bindiğini, müterafik kusurunun bulunduğunu, ayrıca hatır taşımasının mevcut olduğunu, sürücünün alkollü olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma,toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 19.339,15 TL,davacı ... için 27.757,66 TL olmak üzere toplan 47.096,81 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı ... şirketi 28.258,08 TL"sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.000,00 TL defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tazminatlara davalı ... şirketi için 12/12/2013 tarihinden itibaren; diğer davalılar için ise 28/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL,davacı ... için 1.000,00 TL,davacı ... için 1.000,00 TL,davacı ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 13.000,00 TL"nin davalılar ... ile ..."den olay tarihi olan 28/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki (2),(3) ve (4) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı BK 43 maddesi(6098 sayılı TBK’nin 51.) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
    Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya
    eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
    Somut olayda; desteğin sürücünün aracında yolculuk ettiği sırada trafik kazasının meydana geldiği, destek ile sürücü arasında amca çocukları(kuzen) şeklinde yakın akrabalık bağı bulunduğu davacılar, davalı sürücü ve işleten tarafından iddia edilmiş olup yargılama sırasında bu hususta bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaattin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamaz.
    Bu durumda mahkemece, desteğin ve sürücünün akrabalık ilişkilerinin bulunup bulunmadığının yönünde gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak, BK"nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    3-6098 sayılı TBK."nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Davalılar ... ve ... davada kendilerini vekille temsil ettirmiş iseler de, vekillerinin 17.11.2014 havale tarihli dilekçesi ile vekillikten çekilmiş olduğu anlaşıldığından, karar tarihinde adı geçen davalıların vekili de bulunmadığından reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden davalılar ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2),(3) ve (4) nolu bentlarde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi