Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/37 Esas 2018/1604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/37
Karar No: 2018/1604
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/37 Esas 2018/1604 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalılara karşı geçit hakkı talebi üzerine dava açmıştır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi sonrası davacı, verdiği dilekçe ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmektedir. Feragat ve kabulün dilekçe veya sözlü olarak yapılması gereklidir ve hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat edilen veya kabul edilen kısmın açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Feragatin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, tek yönlü irade beyanı ile doğurduğu belirtilmektedir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları da bu doğrultudadır. Kararın davacının davadan feragati hakkında karar verilmek üzere bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 747. Maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve 309. Maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2016/37 E.  ,  2018/1604 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
    Davacı, hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay"a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu kimliği onaylı 19.02.2018 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
    Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.