16. Hukuk Dairesi 2016/11653 E. , 2019/5307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçe ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... ile dava dışı ... adlarına kayıtlı bulunan eski 6625 parsel sayılı 5.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 14 parsel numarasıyla ve 4.084,58 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 7874 parsel sayılı 900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 13 parsel numarasıyla ve 785,05 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 7867 parsel sayılı 3.200,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 12 parsel numarasıyla ve 3.218,32 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 7868 parsel sayılı 2.850,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 11 parsel numarasıyla ve 3.201,74 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda Pembe Kefen adına kayıtlı bulunan eski 7873 parsel sayılı 850,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 10 parsel numarasıyla ve 1.000,07 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 7869 parsel sayılı 400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 657 ada 9 parsel numarasıyla ve 11.291,54 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., ... ile birlikte malik oldukları 657 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının (fiilen kullandığı bölümün) taşınmaza komşu 657 ada 12 ve 13 parsellere dahil edildiğini, 657 ada 12 ve 13 parsel maliklerinin fiilen kullanımında olan kısımların ise 657 ada 11 ve 10 parsellere dahil edildiğini, bu parsel maliklerinin kullanımında olan kısımların ise 657 ada 9 parsele dahil edildiğini ileri sürerek, parsellerin fiili kullanım durumuna göre sınırlarının düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıya ait olan eski 6625 (yeni 657 ada 14) parsel sayılı taşınmaz ile davalı ... ait olan eski 7874 (yeni 667 ada 13) parsel ve davalı ..."e ait olan eski 7867 (yeni 657 ada 12) parsel sayılı taşınmazlar açısından iddianın mülkiyete ilişkin tapu iptali ve tescili mahiyetinde olduğu anlaşıldığından bu parseller açısından mahkemenin görevsizliği sebebi ile davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde yasal süresi içerisinde talep halinde Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, dava konusu yapılan eski 7868 (yeni 657 ada 11), eski 7873 (yeni 657 ada 10) ve eski 7869 (yeni 657 ada 9) parsel sayılı taşınmazlar açısından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, 657 ada 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak aslı ve eki belgelerinin olağan usule göre kesinleştirilmek üzere Nevşehir Kadastro Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; davacı ..., uygulama kadastrosu askı ilan süresi içerisinde kendisi ile dava dışı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 657 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının (fiilen kullandığı bölümün) taşınmaza komşu 657 ada 12 ve 13 parsellere dahil edildiğini, 657 ada 12 ve 13 parsel maliklerinin fiilen kullanımında olan kısımların ise 657 ada 10 ve 11 parsellere dahil edildiğini, bu parsel maliklerinin kullanımında olan kısımların ise 657 ada 9 parsele dahil edildiğini ileri sürerek parsellerin fiili kullanım durumuna göre sınırlarının düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli 657 ada 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının iddiasının taşınmazların kendisine ait olduğuna yönelik olduğu, bu parseller yönünden uygulama kadastrosunda hata yapıldığına yönelik bir iddiasının bulunmadığı ve tesis kadastrosundan sonra açılan mülkiyete ilişkin davalarda Kadastro Mahkemesi’nin görevli olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine ve 657 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, taşınmazların davacı ile mülkiyet bağının bulunmadığı ve bu nedenle de uygulama kadastrosundan kaynaklanan herhangi bir hatanın düzeltilmesi bakımından davacının taraf ehliyetinin olmadığı gerekçesi ile aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre, davacının iddiasının milkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı noktasında belirsizlik bulunmaktadır. Ne var ki, davacı tarafa talebinin uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu açıklattırılmadığı gibi, taşınmazlar başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacının iddiasının mülkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı hususunda davacıdan izahat alınmalı, davacının iddiasının uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere dayandığının anlaşılması halinde, davacının eksildiğini ileri sürdüğü eski 6625 yeni 657 ada 14 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında paydaşında bulunduğunun anlaşılması ve davanın niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesinin zorunlu olması nedeniyle, diğer paydaş Mehmet Ağıllı’nın davaya katılımının sağlanması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra dosyada bulunmayan tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri, komşu parsellere ait tesis ve uygulama kadastrosu tutanak örnekleri ve varsa dayanakları celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, daha sonra mahallinde harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik harita mühendisi bilirkişi kurulu ve bu keşifte mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan, davacıya ait taşınmazın değişmeyen doğal ya da yapay sınırları bulunup bulunmadığı hususunda bilgi alınmalı, göstermeleri halinde söz konusu sınırlar teknik bilirkişilere raporda gösterilmek üzere not aldırılmalı, teknik bilirkişiler eliyle yukarıda açıklanan şekilde inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılıp denetime ve hüküm vermeye elverişli rapor tanzim edilmeli, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı da göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.