3. Ceza Dairesi 2019/10318 E. , 2019/18785 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
a) Suça sürüklenen çocuğa ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmalarının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, talimatla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuğa ve sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
c) Mağdur ... hakkında Siirt Devlet Hastanesinde görevli acil tıp uzmanı tarafından düzenlenen 03.06.2014 tarihli raporda, mağdurun beyin cerrahi servisine yatırıldığı ve söz konusu raporun geçici olduğu belirtildiği halde, mağdurun tüm tedavi evrakları ve geçici raporuyla birlikte, en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor aldırılması gerekirken, yaralanmasına ilişkin kesin rapor aldırılmadan, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulması,
d) Tarafların olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, karşılıklı yaralama suçlarının işlendiği anlaşılmakla, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin suça sürüklenen çocuk ve sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
e) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarih ve 2016/6-986 Esas - 2018/554 sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ve sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 16.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.