Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20662
Karar No: 2017/6398
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20662 Esas 2017/6398 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesi için boş bir senet bırakarak teminat olarak bankaya verdiğini ve kredi ödendikten sonra senedin iade edilmediğini iddia ederek borcu olmadıklarının tespiti ve davalının tazminata mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. İİK'nın 72. maddesi uyarınca verilmiş bir tedbir kararı olmadığından alacaklı yararına tazminat koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir. Hüküm fıkrasında yer alan vekalet ücretinin yanlış şekilde hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TTK'nun 702/2 maddesi ve İİK'nun 72. maddesi gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/20662 E.  ,  2017/6398 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ...gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, dava dışı ... Ltd. Şti."nin davalı banka ile akdettiği 17.05.2006 tarihli genel kredi sözleşmesine müvekkilinin kefil sıfatıyla imza koyduğunu, bu işlem sırasında boş bir senet imzalanarak teminat olarak bankaya bırakıldığını, söz konusu sözleşmeye dayalı kredinin 15.11.2006 tarihinde kapatılmasına rağmen senedin iade edilmediğini, daha sonra imzalanan 18.06.2007 tarihli sözleşme uyarınca kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine senedin doldurularak icra takibine girişildiğini, ikinci sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ikinci sözleşmenin yapılması ile birinci sözleşmenin hükmünü yitirdiğini, takip konusu senedin teminat senedi olup, senedin zorunlu unsurlarının sonradan yazıldığını, senedin bedelsiz olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının dava dışı...Ltd. Şti."nin ortağı olup, iddialarının asılsız olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının kefalet miktarının sonradan ve sözleşmeye aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava konusu icra takip dosyasında takip sebebi olarak kambiyo senedine dayanmış olmasına, davacının, dava konusu kambiyo senedinde aval veren sıfatını taşımasına, 6102 sayılı TTK"nun 702/2 maddesi karşısında aval verenin şekle ait noksandan başka bir sebeple borçlu olmadığını ileri süremeyeceğine, somut olayda İİK"nun 72. maddesi uyarınca verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından alacaklı yararına tazminat koşullarının oluşmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin "davacıdan alınarak davalıya verilmesi" şeklinde hüküm kurulması gerekirken tam tersine "davalıdan alınıp davacıya verilmesine" biçiminde hüküm kurulması maddi hataya dayanmakta olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle, hüküm fıkrasının 5. fıkrasında yer alan "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi