Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20660
Karar No: 2017/6397
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20660 Esas 2017/6397 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı firma, Türkiye genelinde satış yapan müşterisiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu da kapsayan bir bayilik anlaşması yapmış ve karşılığında sıralı senetler almıştır. Fakat davalı müşteri ödeme güçlüğü çekince, bazı malların iadesi kararlaştırılmış ve geri kalan borç için de 3 adet çek alınması anlaşması yapılmıştır. Ancak senetler bankada olduğundan dolayı, davacı şirket senetlere teminat olarak 60.000 TL'lik senetler verilmiştir. Fakat davalı, teminat senetlerini ibraz etmeyince davacı firma, senetlerden dolayı borçlu olmadığı tespiti için dava açmıştır. Mahkeme kararına göre, iade edilmemesi gereken senetlerin iade edilmediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davanın reddi gerektiği kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Hukuku Kanunu (4857), Türk Borçlar Kanunu (6098)
19. Hukuk Dairesi         2016/20660 E.  ,  2017/6397 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanılarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, yurt dışından ithal ettiği gözlükleri Türkiye genelinde satışını yapan müvekkilinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu"yu kapsayacak şekilde davalı ile bayilik anlaşması yaptığını, taraflar arasında toplamda 543.000 TL"lik ticari faaliyet olduğunu ve karşılığında davalıdan sıralı senetler alındığını, ancak kısa bir süre sonra davalının ödeme güçlüğünde olduğunu, bir kısım malların iadesini talep ettiğini, bu talebin davacı şirketçe kabul edildiğini, bir kısım malın iade alındığını, bakiye için de davalıdan 3 adet çek alınacağı hususunda anlaştıklarını, ancak bankada olan iadesi banka prosedürü bakımından zaman alan senetler sebebi ile şeklen alacaklı konumuna düşen davalıya, müvekkilinin üç adet toplamda 60.000 TL olan senetler, davalıya ait senetlerin bankadan teslim alınmasından sonra iade edilmek üzere teminat olarak davalıya teslim edildiğini, söz konusu teminat senetlerinin davalı tarafından iade edilmediğini iddia ederek senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde, davacı şirketin borcuna karşılık dava konusu senetleri verdiğini, 26.06.2013 tarihli protokolün 6. maddesi ile davacının ödemeyi taahhüt ettiğini, senetlerin borçlarına karşılık dava dışı ..."e ciro edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ile davalı arasında mal bedeli karşılığı senet düzenlendiği, davalının malları satamayacağını beyan etmesi üzerine bu kez malların ve senetlerin iadesi şeklinde anlaştıkları, ancak bankaya verilmiş senetlerin iade edilememesi, malların iade edilmesi üzerine tarafların protokol düzenledikleri, davalı tarafça kabul edilen protokolde belirtilen davalının iade etmesi gereken senetlerin iade edilmediği, senetlerin başka bir nedenle verildiğinin de ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava konusu senetlerin, davacı elinde kaldığı belirtilen davalıya ait senetlerin iade edilmesi halinde geri alınacağına dair teminat olarak davalıya verildiği gerek taraflar arasında akdedilen protokolden ve gerekse davacının çektiği ihtarnameden anlaşılmaktadır. Somut olayda protokolde sözü edilen davalıya iade edilmesi gereken davalıya ait senetlerin iade edilmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu çeklerin teminat fonksiyonunun devam ettiği gözetilerek davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçelerle kabul kararı verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi