Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1236 Esas 2010/4441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1236
Karar No: 2010/4441
Karar Tarihi: 30.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1236 Esas 2010/4441 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1236 E.  ,  2010/4441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.03.2009 gün ve 412/144 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 07.04.1975 tarihli taksim sözleşmesine dayanarak dava dilekçesinde ada ve parsel numarası gösterilen 6 parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptaliyle taksim sözleşmesi uyarınca vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, yargılama oturumlarında taksim sözleşmesine göre dava konusu taşınmazlardan 59, 63, 64 ve 82 parsellerin davacıya ait olduğunu,104 ve 461 parsellerin ise zemindeki kullanım durumuna göre paylaşıldığını açıklayarak fiili kullanım durumuna göre taksime bir itirazları bulunmadığını bildirmişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün, 104 parsel ile harç ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen bölümün taksim sözleşmesi uyarınca davacıya kaldığı ve mevcut sınırlar dahilinde kullandığı belirlendiğine göre, davacı vekilinin 104 parsele yönelen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Davacı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava taksim sözleşmesine dayalı mülkiyetin aktarılmasına yönelik iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesiyle yargılama giderleri ve harcın davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. HUMK.nun 94. maddesinde “Feragat veya kabul eden taraf mahkum olmuş gibi masarifi muhakemeyi tediyeye mecburdur. Şu kadar ki, müddeialeyh hal ve vaziyeti ile aleyhine dava ikamesine sebebiyet vermemiş ve ilk muhakeme celsesinde de müddeinin iddiasını kabul etmiş ise, masarifi muhakeme ile ilzam olunamaz. Feragat veya kabul netice-i talebin yalnız bir kısmı hakkında ise masarifi muhakeme buna göre tayin olunur” denilmektedir. Davalılar cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, ilerleyen yargılama oturumlarında bir kısım parsellerin davacıya ait olduğunu, 104 ve 461 parselin ise taksim sözleşmesine göre kullanıldığını ileri sürmüşlerdir. Davalılar, cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini savunarak davaya karşı koymuş olduklarına göre davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri görüşünü kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece HUMK.nun 94, 416, 417 ve 423. maddeleri içeriği dikkate alınarak yargılama giderleri ve harçlar konusunda bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yargılama giderlerine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 9.273,17 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 30.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.