
Esas No: 2021/5633
Karar No: 2022/9229
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/5633 Esas 2022/9229 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/5633 E. , 2022/9229 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 19/09/2019 gün, 2017/31421 -2019/14299 E/K sayılı ilamıyla İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ilk derece İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyularak verilen karara karşı davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında, tebliğden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olarak karar verildiği belirtilmiştir.
Anayasa’nın 36/1 maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 297/1-ç maddesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 2012/855 sayılı kararında da belirtildiği üzere, uyuşmazlıkta uygulanacak kanun hükmünü tespit edip resen uygulayacak hakimin, bu çerçevede kanun yolunu ve süresini de taraflara doğru gösterme yükümlülüğü vardır.
6100 sayılı HMK'nın 373/4 maddesi; ''Yargıtay'ın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.'' hükmünü,
Geçici 3/2 maddesi; "Bölge Adliye Mahkemeleri'nin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez.'' hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtaya yapılmakta olan temyiz Kanun yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar iki dereceli Kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktadır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay'ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinin kararı, Dairemizin 19/09/2019 gün, 2017/31421 - 2019/14299 E/K sayılı ilamı ile bozulduğundan, Yargıtay’ın bozma kararına uyan ilk derece mahkemesinin bozma sonrası verdiği karar HMK’nın 373/4. maddesinin emredici hükmü uyarınca "istinafa" değil "temyiz" kanun yoluna tabi olup, mahkemece kararda istinaf kanun yolunun işaret edilmesi sonuca etkili değildir.
Temyiz edenin süresinde yaptığı başvuru sonucu, dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş ise de; temyiz edenin hakkı zayi olmayacak şekilde dosya kendisine gönderilen ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılacak iş, HMK’nın 374/4 maddesi uyarınca dosyanın temyiz incelemesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesi olmalı iken, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş ise de, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin Dairemiz bozma kararı sonrası ilk derece mahkemesi kararına ilişkin olarak verilen 11/02/2021 gün, 2020/1880 - 2021/343 E/K sayılı kararı yok hükmünde olup, davanın geçirdiği safahat da dikkate alınarak kararın KALDIRILMASINA,
İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/03/2020 gün, 2019/377 - 2020/111 E/K sayılı kararının temyiz incelemesinde;
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin taleple bağlı kalınarak davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Taşınmazın bedeline hükmedilen davacılar paylarının Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davalı idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
(1) numaralı bendinin 4. paragrafında yer alan (...) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (Maliye Hazinesi) kelimesinin yazılmasına,
Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 24/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.