14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6030 Karar No: 2021/2342 Karar Tarihi: 31.03.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/6030 Esas 2021/2342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ortaklığın giderilmesi için 766 parsel sayılı taşınmazın satışını talep etmiştir. Mahkeme, davayı kabul ederek taşınmazın satışıyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak davalılar vekili hükmü temyiz etmiştir. Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde, taşınmaz üzerindeki muhdesatın da satılması gerektiği belirtilmiş ve muhdesatın satış bedelinden pay alabilecek durumda olan paydaşların belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır. Mahkemece, muhdesata ilişkin hüküm kurulmadığı ve hükümde yanılgıya düşüldüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, HMK'nın 297/2. maddesinde yer alan hükümler hatırlatılmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2017/6030 E. , 2021/2342 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 766 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı ... ve davalı ... dava konusu eski 766 parselin yenileme çalışmaları sonucu oluşan 395 ada 38 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatlarda hak sahibi olduklarını iddia etmiş, diğer paydaşlar buna itiraz etmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan 01.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda arz-muhdesat oranı kurulduğu halde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesine aykırı olarak hükümde muhdesata ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.