Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9731 Esas 2017/545 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9731
Karar No: 2017/545
Karar Tarihi: 07.02.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9731 Esas 2017/545 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, temsile yetkili olduğu firmanın lehdarı, katılanın firmasının ise borçlusu olduğu suça konu senedi katılanın adına imza atarak sahte olarak düzenlemek suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilmiştir. Sanık savunmasında suça konu senedin katılanın bilgisi ve rızası dahilinde düzenlendiğini söylemiş ve ortaklık ilişkisinin dosyaya delil olarak sunmuştur. Mahkeme ise sanığın katılanın bilgisi ve rızası dahilinde hareket ettiğini kabul etmemiş ve sanığı mahkum etmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 1992 tarihli kararına göre, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında suç kastından söz edilemeyeceği ve rızanın açık veya zımni olabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın suça konu senedin katılanın bilgisi ve rızası dahilinde düzenlediği kabul edildiğinde, sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının unsurları itibariyle oluşmadığı ve sanığın beraat etmesi gerektiği sonucuna varılması gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesi (Resmi belgede sahtecilik suçu)
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi (Bozma)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (Bozma gerekçesi)

21. Ceza Dairesi 2015/9731 E. , 2017/545 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; Sanığın, temsile yetkili olduğu firmanın lehdarı, katılanın firmasının ise borçlusu olduğu suça konu 03.08.2011 tanzim tarihli 3.000 bedelli senedi katılanın adına imza atarak sahte olarak düzenlemek suretiyle konaklama bedeli olarak ...... ...... ..... yetkililerine verdiği bu şekilde sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul edilen olayda; Sanığın aşamalardaki savunmalarında katılan ile birlikte .......... isimli reklam ajansını kurduklarını, söz konusu firmanın katılanın adına olmakla birlikte şirketin işlerini fiilen kendisinin yönettiğini, suça konu senedi de katılanın bilgisi dahilinde düzenlediğini savunmuş olması ve aralarındaki ortaklık ilişkisinin varlığına dair internet yazışmalarını dosyaya delil olarak sunması, her nekadar soruşturma ve yargılama aşamasında katılan suça konu senedin adına imza atılmak suretiyle sahte olarak düzenlendiğini iddia etmiş ise de temyiz aşamasında dairemize hitaben yazdığı dilekçesinde sanıkla resmi olmasa da ortaklığının olduğunu, kendisi adına kurulan firmanın işlerini sanığın takip ettiğini, suça konu senedin de bilgisi dahilinde düzenlendiğini söylemiş olması karşısında sanığın katılanın bilgisi ve rızası dahilinde suça konu senedi düzenlediğinin kabulü gerekeceği ve üzerine atılı sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının unsurları itibariyle oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.