10. Ceza Dairesi 2019/2428 E. , 2019/6899 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığının, 17/06/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/484 esas, 2018/609 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/07/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısında bozulması istenilen kararın verildiği mahkeme “İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi” olduğu halde “İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi” olarak yazılması yazım hatası olarak görülmüştür.
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 02/08/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 24/02/2017 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının 31/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın hiçbir aşamada erteleme kararına itiraz etmediği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 12/12/2017 tarihinde tebliğine rağmen sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine ikinci kez uyarılı başvuru davetiyesi gönderildiği, bu davetiyenin de 12/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği,
3- Ancak sanığın kuruma müracaat etmemesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/484 esas, 2018/609 sayılı kararıyla "dava açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmeden tedbirin infazına başlanıldığı, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” ve “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına” karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Somut olayda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/02/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın usulüne uygun olarak şüpheliye tebliğ edilmesinden önce Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/02/2017 tarihinde Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne kararın infazına başlanması amacıyla yazı yazıldığı, Van Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından kararın infazına başlanabilmesi için 17/11/2017 ve 06/12/2017 tarihlerinde usulüne uygun olarak iki kez tebligat çıkarıldığı, bu tebligatların sonuçsuz kalması üzerine 29/12/2017 tarihinde tekrar şüpheliye tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın da sonuçsuz kalması üzerine şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kaydın kapatıldığının bildirildiğinin anlaşıldığı, bu halde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın tebliğinden önce anılan kararın infazına başlanmış olmasının somut olay kapsamında bir önem arz etmediği, sanığa erteleme kararı ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin karar tebliğ edildiği halde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karara karşı yapılan bir itirazının mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, yargılamaya devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/484 esas, 2018/609 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmeden tedbirin infaz işlemlerine başlanıldığı, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verilmiş ise de bu gerekçenin yasal dayanağının bulunmadığı, zira “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı”nın sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine 5271 sayılı CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, bu nedenle Mahkemece, “dava açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmeden tedbirin infaz işlemlerine başlanıldığı, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu,
Bununla birlikte, somut olayda sanık, uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğine rağmen kuruma hiç başvurmadığından, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinde belirtildiği üzere usulsüz tebliğ sonucu kararı öğrenip Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne bizzat müracaat etme durumunun söz konusu olmayıp, burada sanığa tebliğ edilen kararda, sanığa bu erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi usulsüzdür. Karar tebliğe çıkarılırken tebliğ evrakına bu yönde bir açıklama yazılarak eksiklik giderilmediği için de kararın sanık tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, durma kararı verilmesi sonucu bakımından yasaya uygun olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/484 esas, 2018/609 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 31.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.