14. Hukuk Dairesi 2017/1748 E. , 2018/1559 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.10.2016 gün ve 2015/17407 Esas - 2016/8746 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili idare tarafından gerçekleştirilen ..... projesi kapsamında davalının 06.07.2010 tarihli satış sözleşmesi ile dava konusu daireyi satın aldığını, ancak sözleşmeye aykırı olarak satış bedeli taksitlerini ödemediği gibi daireyi tahliye de etmediğini ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının 263 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kain F-4 B Blok 5 no"lu bağımsız bölüme vaki müdahalesinin önlenmesine dair verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26.10.2016 tarihli 2015/17407 Esas 2016/8746 Karar sayılı ilamıyla özetle; Tüketici Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülebilmesi için davanın tüketici tarafından açılması gerektiği, somut olayda ise davanın tüketici tarafından değil, satıcı .... tarafından açıldığı, bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı ile davalı arasında konut alım-satımı hususunda sözleşme yapıldığı, böylelikle taraflar arasında Tüketici Kanunu kapsamında kalan hukuki bir ilişkinin kurulduğu, anılan yasadan kaynaklanan her türlü ihtilafın Tüketici Mahkemesinde çözülmesi gerektiği dikkate alındığında mahkemece, davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülerek karara bağlanmasının yerinde olduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.10.2016 tarihli 2015/17407 Esas 2016/8746 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına,
2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.10.2016 tarihli 2015/17407 Esas 2016/8746 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.