Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/3578
Karar No: 2022/2040
Karar Tarihi: 24.05.2022

Danıştay 9. Daire 2019/3578 Esas 2022/2040 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/3578 E.  ,  2022/2040 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/3578
    Karar No : 2022/2040

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011/Aralık ve 2012/Ocak-Haziran dönemlerine ait özel tüketim vergisi ve damga vergisi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarenin savunma dilekçesinde, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgeye arşiv kaydında rastlanmadığı belirtildiğinden, yine davalı idarece, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ve dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan … sayılı ödeme emrinin davacıya e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiğinin belirtilmesine karşın tebliğe ilişkin belgeler Mahkemelerine ibraz edilmediğinden, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığının ortaya konulamaması nedeniyle, tüzel kişilik adına takip yollarının tükendiğinden ve şirket ortağından takibi gerektirir kesinleşmiş bir vergi borcu bulunduğundan bahsedilemeyeceği sonucuna varıldığından, ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinin, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … ve … sayılı ödeme emirlerinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asıl borçlu şirket adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin usulüne uygun olarak … tarihinde tebliğ edilmesine karşın amme alacağının ödenmediği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması neticesinde bir adet araç tespit edildiği, tespit edilen bu araca davalı idare tarafından birinci sırada haciz konulduğu ve henüz satış işleminin gerçekleşmediği, satılması durumunda alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilebileceği, dolasıyla alacağın tahsil edilemeyeceği hususunun açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığı dikkate alındığında, alacağın asıl borçlu şirketten tahsili için yürütülmesi gereken takibin hukuka uygun şekilde sonlandırılmış olduğundan bahsedilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emrinin, davacının bir dönem ortağı olduğu … Madeni Yağlar San. Tic. Ltd. Şti'nin vergi borçlarından kaynaklandığı, söz konusu borçlara ilişkin olarak şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında tespit edilen bir adet araca haciz şerhi konulduğu, söz konusu mal varlığının şirket borçlarını karşılamayacağı anlaşıldığından, şirket ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin sorumluluğuna başvurulduğu, davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Asıl borçlu … Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2011/Aralık ve 2012/Ocak-Haziran dönemlerine ait özel tüketim vergisi ve damga vergisi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    6183 sayılı Kanun'un 4369 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde; Amme borçlusu veya borçlu terimi; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
    Aynı Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun "bir ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 15 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin temyiz istemine gelince:
    Dosyanın incelenmesinden; Mahkeme kararında her ne kadar, davacı hakkında ödeme emri düzenlendiği tarih itibarıyla asıl borçlu şirket adına kayıtlı bir adet araç tespit edildiğinin sabit olduğu, tespit edilen bu araca davalı idare tarafından birinci sırada haciz konulduğu ve henüz satış işleminin gerçekleşmediği, satılması durumunda alacağın kısmen veya tamamen tahsil edilebileceği hususunun açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin, 4 sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmının iptaline karar verilmiş ise de, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi suretiyle yapılan mal varlığı araştırması neticesinde tespit edilen şirkete ait aracın satışından elde edilen 13.434,41-TL'nin, şirketin 2011 yılı Şubat dönemine ilişkin özel tüketim vergisi borcuna mahsup edildiği, dolayısıyla aracın değerinin, şirketin vergi borçlarını karşılamaya yetmeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin yukarıda hükmüne yer verilen maddelerde sayılan koşulları sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmek üzere, temyiz konu kararın dava konusu ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinden kaynaklanan kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
    Davalı idarenin, Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince:
    Vergi Mahkemesince, anılan ödeme emrinin şirkete tebliğ edildiğine ve böylece şirket hakkındaki takibin kesinleştirildiğine dair ispata elverişli belge sunulamadığı göz önüne alındığında, asıl borçlu nezdinde usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilmediği sonucuna varılan amme alacağının ortak sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin belirtilen kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrine karşı şirket tarafından açılan davanın reddine ilişkin … Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği görüldüğünden, söz konusu ödeme emrinin şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialar kapsamında dava konusu ödeme emrinin söz konusu kısmının yeniden incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan Vergi Mahkemesince dava konusu ödeme emri içeriği 2011/Aralık dönemine ilişkin özel tüketim vergisi yönünden hukuki inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle hüküm kurulmadığı ve Bölge İdare Mahkemesince de bu hususta inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden, Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısım yönünden de hüküm kurulmak üzere bozulması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … ve … sayılı ödeme emirlerinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    3. Kararın, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY : Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi vergi dava dairesinin, dava konusu ödeme emrinin şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan alacaklardan kaynaklanan kısmı aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın anılan kısmının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve Mahkeme kararının sözü edilen kısmının da onanması gerektiği oyu ile, kararın bu kısmına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi