20. Hukuk Dairesi 2015/11164 E. , 2017/872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ili ... ilçesi ... köyü 106 ada 5 ve 108 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 4.858,03 m2-8.603,72 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmişlerdir.
106 ada 7 parsel sayılı 2.974,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... 25.07.2011 havale tarihli dilekçe ile; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 106 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilip adına tapuya tescili istemiyle ... aleyhine dava açmıştır.
Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu davacının 106 ada 5, 108 ada 5, 106 ada 7 parsellerin tamamını, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.01.2013 havale tarihli rapor ve krokide (B1) ile işaretlenen kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen 4.512,85 m2 yüzölçümlü taşınmazı ve ... Köyünde bulunan ... olarak tescil dışı bırakılan (A) ile işaretlenen 17.165,57 m2 yüzöçümündeki taşınmazı dava ettiği belirlenmiştir. Mahkemece; ..., ... Yönetimi, ... ve ... Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil edildikten sonra davanın kısmen kabulüne, 106 ada 5, 108 ada 5 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline, 106 ada 7 parsele ilişkin davanın reddine, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.01.2013 havale tarihli rapor ve krokide (B1) ile işaretlenen kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen 4.512,85 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, ... Köyünde bulunan ... bilirkişi tarafından düzenlenen 11.03.2013 havale tarihli rapor ve krokide (A) ile işaretlenen 12.033,48 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, ... Köyünde bulunan (C) ile işaretlenen 5.132,098 m2 yüzöçümlü taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ... Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; 31/10/2016 havale tarihli dilekçe ile davalı ... ... yönelik davasından feragat etmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali tescil ve TMK"nın 713.maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
1) Davalı ..."ın temyiz itirazları yönünden; davacı ..., temyiz aşamasında ... hakkındaki davasından feragat etmiştir. Feragat, davayı sona erdiren ve yapıldığı anda sonuç doğuran tek taraflı bir usûl işlemi olup, 6100 sayılı Kanunun 310. maddesine göre hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. 11/04/1940 günlü ve 70 sayılı
İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında davalı ... ... adına tapuda kayıtlı 106 ada 5 ve 108 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davdan feragat konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalılardan ... Yönetimi ve ... temyiz itirazlarına gelince; davacı 25.07.2011 tarihli dilekçe ile ..."ı taraf göstererek dava açmıştır. Yargılama sırasında ... adına tapuda kayıtlı 106 ada 7 sayılı parseli, kadastro sırasında ... olarak tescil dışı bırakılan taşınmazı ve haritasında yol olarak gösterilen taşınmazı dava ettiği belirlenmiştir.
Bilindiği üzere tapu iptali ve tescil davaları tapu maliki aleyhine, tescil davaları ise 4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3 . maddesi uyarınca, ... ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. Taraf sıfatı, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın resen gözetilmelidir.
Davacı dava dilekçesinde; ..., ... Yönetimi, ... ve ... Tüzel Kişiliğini taraf olarak göstermemiş, haklarında usûlüne uygun bir dava açmamıştır. Yargılama sürecinde gerçekleştirilen keşif sonrasında davaya dahil edilmişlerdir. Dava dilekçesinde taraf olarak gösterilen...ile dahili davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla dahili dava yoluyla taraf sıfatı kazandırılmasına ve haklarında hüküm kurulmasına yasal olanak yoktur. Ne varki mahkemece açıklanan hususlar gözardı edilerek davada taraf olarak gösterilmeyen dahili davalılar aleyhine hüküm kurulmuştur. Bu durumda fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.01.2013 havale tarihli rapor ve krokide (B1) ile işaretlenen kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen 4.512,85 m2 yüzölçümlü taşınmaza, ... Köyünde bulunan (A) ile işaretlenen 17.165,57 m2 yüzöçümlü yere ve ... adına tapuda kayıtlı 106 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın pasif taraf sıfatı yokluğu sebebiyle HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle; davalılar ..., ... Yönetimi ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.