6. Ceza Dairesi 2013/33280 E. , 2017/92 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Katılan-sanık ..."ın sanık olarak bulunduğu hakaret, kasten yaralama ve tehdit suçları ile kendisine yönelik yağma ve kişiyi hürrriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümleri, katılan-sanıklar... ve..."in sanık olarak bulundukları kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümleri temyiz ettikleri anlaşılmakla bu hükümlerle ilgili olarak yapılan incelemede;
I-Katılan ..."ın sanık ... hakkında yağma suçuna; Sanık ..."ın yakınanlar... ve ..."e karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükümlerine karşı temyiz taleplerinin incelemesinde;
Sanık..."in katılan ..."a karşı hakkında usulüne uygun bir kamu davası açılmadığı gibi bu yönde bir hükümde bulunmadığından; sanık ..."ın yakınanlar... ve ..."e karşı hakaret suçlarından verilen beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan sanık savunmanının vaki temyiz itirazının; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."ye yönelik tehdit ve kasten yaralama; sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; kasten yaralama ve tehdit suçlarının sanık ..., kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesi (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı taktirde hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanacak, koşulların bulunmadığı veya uygulanmaması yönünde kanaate ulaşıldığı taktirde ise diğer kişiselleştirme nedenleri değerlendirilebilecektir.
5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 6. fıkrasının (a) bendinde olumsuz koşul olarak öngörülen daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamaktan anlaşılması gereken husus;
Mahkumiyetin kasıtlı bir suçtan doğmasıdır. Aynı bentte hükmolunan ceza yönünden herhangi bir ayrım gözetilmediğinden hapis veya adli para cezası olması bu açıdan herhangi bir öneme sahip olmayacaktır.
Kanun koyucu başka bir ölçüt getirmediğinden ertelenmiş ve vaki olmamış sayılan eski ve tekerrüre esas oluşturmayan mahkumiyetler yönünden ise CMK"nın 231. maddesinde öngörülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kuralı uygunabilecek midir sorusuna cevabı yasa koyucunun mahkumiyet sonucu bertaraf etmeyi öngördüğü diğer kurumların değerlendirmesine bakılması zorunludur.
647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş mahkumiyetlerde sanık deneme süresinde kasıtlı bir suç işlememesi halinde önceki mahkumiyet 765 sayılı TCK"nın 95/2. maddesi uyarınca esastan vaki olmamış sayılacaktır. Bu nitelikleri içeren eski bir mahkumiyet kararı artık bu aşamada hükmün açıklanmasına yasal bir engel olarak ele alınması mümkün olamayacağı bir muhakkaktır.
27.07.1948 doğumlu evli, üç çocuklu, bekçilik yaparak geçimini sağlayan, dosyaya yansıyan olumlu kişiliği ve bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılan, adli sicil kaydına yansıyan Kırkağaç Sulh Ceza Mahkemesinin 23.10.1998 gün 28–162 sayılı 6831 sayılı Yasanın 91/1-2-3-son maddesine göre 24 ay hapis ve 18.240.000 lira ağır para cezasına hükmolunup 647 sayılı Yasanın 6. maddesine göre tecil edilen 30.06.1999 tarihinde kesinleşen, deneme süresine göre 765 sayılı TCK"nın 95/2. maddesine göre vaki olmamış sayılan eski hükümlülük kaydı dışında dosyaya yansıyan başkaca bir olumsuzluğu bulunmayan sanık hakkında "sanığın sabıkalı kişiliği gözönüne alınarak 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" denilerek yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b bendinde yazılı "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
3-5237 sayılı TCK"nın 109. maddesinin 765 sayılı TCK"da karşılığı sadece aynı Kanun"un 179. maddesi değildir. 5237 sayılı TCK"nın 109. maddesi, 765 sayılı TCK"da yer alan bağımsız birkaç suçu bünyesinde toplamıştır.
Bu suçla fertlerin istedikleri gibi hareket edebilme hürriyeti hukuka aykırı olarak uzun veya kısa süreli ortadan kaldırıldığı gibi çeşitli şekillerde sınırlandırılabilinir.
Bu suçla korunan hukuki yarar kişinin iradesine uygun hareket özgürlüğünün sağlanmasıdır.
Bir kimsenin hukuka aykırı olarak diğerinin hürriyetini sınırlandırması bizatihi hürriyetten yoksun kılma suçunun gerçekleşmesi için yeterlidir.
Kişinin hürriyetinden yoksun kılınmasının süresinin uzun veya kısa olmasının suça etkisi yoktur. Serbest hareketli bir suç olup, kişinin ortamı serbestçe terk etmesini yani hareket serbestisini engelleyici hukuka aykırı her fiil TCK"nın 109. maddesinin kapsamına girecektir. Yani fail tarafından yaratılan bir engelin mağdurun yer değiştirme imkanını kısa veya uzun bir süre için tamamen veya kısmen ortadan kaldırması ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma fiili oluşur. Hareketin kısıtlanması ile tamamlanır. Bitme zamanı mağdurun hareket serbestisini tamamen kazandığı andır.
Bu suçun ağırlaştırıcı halleri TCK.nın 109.maddesinin 2. fıkrasında yerini bulmuştur.
Yağma suçu karma unsurlu bir suç olup, bir başkasını kendisinin veya yakınının hayatına veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceği veya mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malın teslimine veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılır. Cebir ve tehditle işlenen hırsızlığa yağma denir.
Ancak yağma bağımsız bir suçtur. Yağmanın nitelikli halleri TCK"nın 149. maddesinde düzenlenmiştir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçları birbirinin unsuru da değildir. Anılan yasa normları ışığında,
Somut olayımıza gelince:
Sanıklar ... ve ...’nin anneleri tanık ... ile katılan-sanık ... arasında önceden devirsiz olarak satılmış bulunan motosikletin devrinin alınmaması nedeniyle çekişme bulunduğu, bu sorunu konuşmak amacıyla sanıklar ... ve ..."nin, katılan-sanık ..."ın çalıştığı çiftliğe gittikleri, burada sanıklar ... ve ..."nin, ..."dan motoru üzerine almasını istedikleri, ..."ın ise üzerine almayacağını söylediği, sanık ..."nin bu sırada söz konusu motorun plakasını farklı bir motorda gördüğü ve bunun fotoğrafını çektiği, ..."ın "Sizi vuracağım, öldüreceğim" dediği, eline almış olduğu demir ... ile ..."nin omzuna vurmak suretiyle basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve vücutta kemik kırığına yol açacak şekilde yaraladığı, daha sonra da ..."ye de vurmaya çalıştığı, sanığın geri kaçtığı sırada ..."ın demir çubukla darbesinin sanık ..."nin eline isabet ettiği ve alınan doktor raporuna göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, sanıkların birlikte ..."ın ellerini bağladıkları, söz konusu motosiklet ile sanık ..."nin, Katılan ..."a ait cep telefonunu da alarak olay yerinden ayrıldıkları; sanık ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açıldığı olayda; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma suçunun unsurlarının farklı olduğu ve birbirine dönüşemeyeceği, bu suçlardan ayrı ayrı değerlendirme yapılarak suçun hukuki vasfının tayini ile hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmadan, hukuki nitelendirmelerde yanılgılı uygulamayla sanık ..."nin yağma suçunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna dönüştüğü gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda ise haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Uzun süreli hapis cezası ertelenen katılan-sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanacağı, ancak kendi alt soyu üzerinde bu hakların uygulanamayacağının gözetilmemesi,
6-Kabule göre de;
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ve katılan-sanık ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi