Esas No: 2019/8776
Karar No: 2022/3340
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 8. Daire 2019/8776 Esas 2022/3340 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/8776 E. , 2022/3340 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8776
Karar No : 2022/3340
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, Cizre İlçesi, … Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapmaktayken görevine son verilen davacı tarafından, çağrıldığı halde ve yapılan tüm ikazlara rağmen göreve gelmediğinden bahisle Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 17'nci maddesinin (ç) fıkrası uyarınca görevden çıkarılmasına ilişkin işlemin
iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 26/12/2015 tarihinde davacıya ait GSM hattı aranmak suretiyle sözlü olarak, 27/12/2015 tarihinde ise, davacının … Jandarma Karakolu'na gelerek görevlendirme yazısını tebliğ aldığı görülmekte ise de; bu tarihten sonra davacının göreve gelmediğini ortaya koyacak herhangi bir somut tespit, tutanak vs.'nin bulunmadığı, bu durumda; davacının hangi gün göreve gelmediği hususu tutanakla somut olarak ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan; davacının tebliğ edilen göreve hangi gün ya da günler katılmadığı hususunun idare kayıtlarından tespiti mümkün ise, bu tespitlere dayanılarak davacıya savunma hakkı verildikten sonra idarenin gerekli işlemleri de tesis edebileceği, diğer yandan, Anayasa'nın 125 maddesinde yer verilen ''İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.'' hükmü uyarınca, dava konusu işlem nedeniyle davacının varsa yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini de gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının varsa yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 02/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf yoluyla incelenen kararın "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmı hukuka uygun bulunduğundan, davalı idare tarafından bu kısma yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğine, kararın "dava konusu işlem nedeniyle davacının varsa yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 02/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusuna gelince; Mahkeme kararında belirtilen şekilde davacının savunmasının alınmasından sonra davalı idarece yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verileceğinden, davacının bu aşamada maddi kaybından söz edilemeyeceği, yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödemesi istemi hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle kararın "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddine, kararın "dava konusu işlem nedeniyle davacının varsa yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 02/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun ise kabulüne, Mahkeme kararının buna yönelik kısmının kaldırılmasına, bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı vekili tarafından, parasal hakların iadesine ilişkin Mahkeme Kararının, gerekçesiz bir şekilde Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırıldığı, Anayasa'nın 2 ve 125. maddeleri ile İYUK 12. maddesi gereği müvekkilinin yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle tazmini gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 11. maddesi gereği GKKlarının görev alanlarının genişletilip değiştirilebileceği, 12. maddesi gereği GKKların çağrıldıkları zaman en seri vasıtayla görev yerinde hazır bulunması gerektiği, davacının dava konusu görev için arandığı ve görev tebliği yapıldığı, savunmasının kendi kusurundan dolayı alınamadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi Mahkeme aşamasında kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, varsa posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. Kesin olarak, 24/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.