
Esas No: 2021/12497
Karar No: 2022/9346
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12497 Esas 2022/9346 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/12497 E. , 2022/9346 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı ek karar hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, başkası adına tapulu taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhtesat bedelinin tahsili ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce uyulan bozma kararı gereğince yapılan inceleme ve işlem sonucunda verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce 08/09/2021 tarihli ek karar ile bedelin temyiz sınırı altında kaldığı ve istinaf mahkemesince kesin olarak karar verildiği gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, ek karar süresi içerisinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır.
Belirsiz alacak davası, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının, yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle açabileceği dava çeşididir. Alacak miktarı davanın başında belirli olmayıp, dava değeri olarak gösterilen miktar asgari tutar olduğundan kural olarak belirsiz olacak davası sonucunda verilen kararın niteliği gereği istinaf ve temyiz yolu açık olduğu kabul edilmelidir. Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın kısmen kabul edilmiş olması halinde kararın kesin olduğundan söz edilemez.
Ayrıca 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun'un 18.maddesi ile HMK'nın 177. maddesine eklenen 2. fıkrası ile "Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" hükmü getirilmiş olduğu gözetildiğinde, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre yapılan ıslah kapsamında davacıların, davalı idarece el atılan kısımdaki davacı paylarının karşılığının artırılabileceği, davacının dava değerini 145.836,87-TL olarak arttırdığı ve harcını tamamladığı anlaşıldığından, davacı tarafça temyize konu edilen reddedilen bedelin kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 08/09/2021 tarihli ek karar kaldırıldıktan sonra davacı vekilinin asıl hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; davalı idare adına kayıtlı bulunan 430.459,13 m² yüzölçümlü ... parsel (eski 623 parsel) sayılı taşınmazın davacı tarafın kullanımında olan 3.453,50 m²’lik kısmının kapama karışık meyve bahçesi olduğunun kabulü ile; ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ve değerlendirme tarihi olan 2016 yılı kg satış fiyatı ve üretim masraflarına net gelir esas alınarak %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle belirlenen kapama meyve bahçesi değerinden, bu bölümün zeminine ekilebilecek sulu tarım münavebe ürün gelirine göre biçilen değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
İlk bozma ilamı öncesi, 11.01.2018 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararında kamulaştırma bedelinin 55.479,17.-TL olarak tespit edildiği, hükmün davacı vekilinin temyizi üzerine bozulduğu ve bu nedenle bu bedelin davacı lehine usulî kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmaksızın, bozma sonrasında 48.366,00-TL bedel tespit eden rapor esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/897Esas- 2021/964Karar sayılı ilamının hüküm fıkrasının;
a- 1 numaralı bendinin 2.paragrafındaki (41.269,33 TL ağaç bedeli, 3.496,67 TL damlama sulama bedeli, 3.600,00 TL imar ihya bedeli olmak üzere, toplam 48.366,00 TL'nin) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (davacı lehine oluşan kazanılmış hak dikkate alınarak belirlenen 55.479,17.-TL’nin) ibaresinin yazılmasına,
b- Davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin (5) numaralı bendindeki (7.087,58) rakamlarının çıkartılmasına, yerine (8.012,29) rakamlarının yazılmasına,
Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 25/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.